Georges Dumézil ve Kafkas Halkları
Mustafa YAKUT
“…Jean Marx İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde bir dinler tarihi kürsüsü kurulması fikrini aşıladı bana. Mustafa Kemal yeniden hayat verdiği ülkesinde devleti bir din devleti olmaktan çıkarmak istiyordu ve ona Fransa’da dinler tarihi kürsülerinin buna benzer bir girişimde önemli işlevleri yerine getirdiği söylenmişti. Karım ve ben hiç duraksamadık tabii ki. Marx herşeyi ayarladı. Sözleşmeyi o yaptı. Altı yıl İstanbul’da kaldım: üç yıllık iki kontrat. 1925’de Noel’den kısa süre önce Marsilya’dan gemiye bindik. Öyle bir fırtına olmuştu ki Ege Denizi’nde! Biliyorsunuz o dönemde Türkiye’ye ancak gemiyle ya da Şark Ekspresi’yle gidilebilirdi. Devleti din devleti kimliğinden çıkarma sorununa gelince, en hassas, en alıngan din adamları bile alınmadılar, gücenmediler: kesinlikle “Kitap dinleri”ne girmedim ben ayrıca. Zaten ikinci yıldan itibaren işlerimi ayarladım ve sessiz sedasız Edebiyat Fakültesi’ne geçtim.”
Ünlü Fransız filolog, etnolog ve din tarihçisi Georges Dumézil böyle diyor 1986’da, ölümünden kısa süre önce kendisi ile yapılan söyleşide. Türkçe’de Dumézil’le ilgili ilk kitap olma özelliğini taşıyan, Didier Eribon’un yazdığı Georges Dumézil’le Konuşmalar Dumezil’in doğumunun 100. yılı dolayısıyla Sinatle Yayınları’nca 1998’de yayınlandı.
1925-31 yılları arasında Türkiye’de kalan ve daha sonra 1972’ye kadar birçok kez gelen Dumézil, Türkiye’de özellikle Kafkasyalıları keşfettiğini, insanlık ve bilim adına bir hazine bulduğunu söylüyor.
Bir Kafkas halkı olan ama bir Hint – Avrupa kavmi olan İskitlerin soyundan gelen Osetleri aramasına karşın uzun süre tek bir Oset bile bulamıyor. İstanbul’da çok sayıda Çerkes ve Dağıstanlı vardı. Çerkeslerin Osetlerden aldıkları Nart destanlarının son derece ilginç değişik biçimleri onu çok ilgilendiriyor. “Güneybatı Kafkas dilleri”ni oluşturan Çerkes,Abhaz,Ubıh dillerinden kaybolmakta olan Ubıhça’nın peşine düşüyor. 1929’da Sapanca Gölü yakınlarında Ubıhların çoğunlukta olduğu köye giderek otuz kadar ihtiyarın bu dili konuştuğunu görüyor. Ertesi yıl tekrar gidiyor ve Ubıh dili tanımlamasını yayınliyor. Dünyanın en zengin ünsüz sistemlerinden birine sahip olan ve şimdi artık tamamen yokolmuş olan bu dilde, 82 ünsüz bulunuyor ve bunların arasında yalnızca üç ünlü dolaşıp duruyor.
G. Dumézil daha sonra Manyas’ta tanıştığı Tevfik Esenç ile birlikte Ubıhça üzerinde sistemli araştırmalar yaptı. Ubıhların Masal ve Efsaneleri’ni yazdı.
Yaklaşık otuz dili bilen ve altmışı aşkın eser vermiş olan Dumézil 1978’de Académie Française üyeliğine seçildi.
Hint – Avrupa kökenli toplumların düşünce yapısını ve bu yapının belirgin özelliklerinin geçirdiği evrimi açıklayan ünlü “Üç İşlev” kuramını geliştiren G. Dumézil, ortak dil yapısına sahip tüm Hint – Avrupa topluluklarının ortak bir ideolojileri ve toplumsal yapıları olduğunu savunur. Ona göre, bu toplumlarda “Üç İşlev”li (dinsel yaşam,askerlik, üretimden kaynaklanan) bir ideolojik yapılanma görülür. Aynı olguya Roma, Hindistan ve Germen kökenli Kuzey Avrupa toplumlarında rastlanır. Yalnızca din ve tanrılar düzleminde değil, masal, efsane, edebiyat, hukuk, felsefe vb. alanlarında da kendini duyuran bu “Üç İşlev”li yapısal birliğe Hint – Avrupa dünyasının dışında rastlanmamaktadır.
Dumézil, Türkçe ile bir Kızılderili dili olan Keçuva dili arasında ilginç benzerlikler bulmuş ancak bu konuyla ilgili çalışmalarını ilerletememiştir.
Mit ve Destan (Mythe et épo pée), Hint – Avrupa Evlilikleri (Mariages indo – européens), Mitoloji Taslakları (Esquisses de mythologie), Ubıhların Masal ve Efsaneleri (Contes et légendes des Ubykhs), Ubıh Dili (Le Verbe d’Ubykh), Kafkasya Dilleri ve Gelenekleri Üstüne Anadolu Belgeleri(Documents Anatoliens sur les langues at les traditions du Caucase), Laz Masalları (Contes Lazes), Kahramanlar Kitabı; Nart Efsaneleri (Le livre des Héros; Légendes sur les Nartes) gibi kitapların yanı sıra Türkiye’de Kafkas dillerine ilişkin çok miktarda belgenin ve altmışı aşkın kitabın yazarı olan G. Dumézil’le ilgili olarak yayınlanan G. Dumézil’le Konuşmalar kitabından sonra (bildiğim kadarıyla) yazarın Türkçe’deki tek kitabı Kafkas Halkları Mitolojisi’dir.
G. Dumézil’le Konuşmalar’da, insan bilimler alanında güçlü yapıtlar vermiş bir bilim adamı olan ve özellikle dil alanında bir deha olarak kabul edilen Dumézil, kendi çalışmaları ve içinde geliştiği koşullar ve bilim alınana getirdikleri konusunda yeni bilgiler veriyor. Türkiye’de geçirdiği yıllardan, burada Kafkasyalılarla nasıl tanıştığından, özellikle de bir Kafkas halkı olan Ubıhlar üzerine çalışmalarından söz ediyor. Kitap, Dumézil’in düşünce yapısı, çalışma alanları, ve yapıtlarına giriş için bir anahtar niteliğinde.
Ayraç Yayınları tarafından yayınlanan Kafkas Halklarının Mitolojisi kitabında ise bir kültürler mozayiği oluşturan
Kafkas halklarının gizem dolu söylenceleri incelenmektedir. İlk bölümde Gürcüstan’ın, Kafkasya’nın tarihi ele alınıp, Kafkas halklarının dilleri, tarih boyunca verdikleri bağımsızlık mücadeleleri ve göçleri incelenmekte ve Kafkas mitolojisi alanında mevcut literatür tanıtılmaktadır. İkinci esas büyük bölümde ise Kafkas halklarının kökenleri, dinleri, yaşam biçimleri ve gelenekleri ile ilgili söylenceler bir sözlük biçiminde verilmektedir.
Kasfkas halkları için incelemeye değer bir hazine bırakmış olduğu söylenebilecek G. Dumézil’in Türkçe’de yeni yapıtlarının yayınlanması dileğiyle ve kendisinin, “Çveneburi Dergisi”nin kurucusu, Türkiye’de Gürcü kültürü ile ilgili ilk yayınların sahibi Ahmet Özkan Melaşvili’ye 1968’de, Gürcüstankitabının yayınlanması dolayısıyla yazmış olduğu ve kitapta yer alan mektubu ile sona erdiriyorum yazıyı:
“Sevgili Ahmet Bey,
Yıllar önce İstanbul’da bulunduğum sırada Gürcü dili ve edebiyatını tanıdım. Feriköy Gürcü Kilisesi’nde Gürcü kültürüyle ilgili bilgiler edindim. Sonra Kafkasya’ya ilgim ve bu konudaki incelemelerim devam etti. Bu heyecan verici incelemeler Türkiye’ye ikinci vatanım olarak aşkla bağlanmamı sağladı.
Ne mutluluk verici bir haber ki, tarihe her zaman değer vermiş Türkiye’de, değerli bir Türk vatandaşı olarak sizin, Gürcüstan, büyükleriniz ve hemşehrileriniz hakkında bir kitap yayınlayacağınızı öğrendim. Hiçbir şey bundan daha soylu bir davranış olamaz. Yazdıklarınızı okumayı kendim için çok faydalı bulacağımı söylemek isterim.
Tüm dostluk duygularımla. 10 Temmuz 1968
Georges Dumézil”
Adamsanat Dergisi
Mart 2004, Sayı: 218