7 gün 7 gece yaylada eğlence yapılır, bazen bu 7 gün yetmez 10 güne uzardı. Eğlencelerle doyan ve yeniden çalışma isteğiyle dolan köylü, köye dönüşle birlikte çayır biçme ve kış hazırlıklarına son hızla başlarmış. Cuma günü başlayıp Cuma günü sona eren şenlik sırasında günlük zaruri ihtiyaçlar dışında işler yapılmaz, eğlenceye katılınılırmış.
Yakın geçmişe kadar bu şekilde devam eden bu gelenek hayat şartlarının zorlaşması, göçlerin başlaması ile gün geçtikçe daha zor yapılır olmuş ve sadece yayla yürüyüşü ve bir–iki günle sınırlı kaldı. En son 1975’te duyulan tulumun (çiboni) sesi derisi de yırtılınca yeni çiboni ustası da olmadığı için “MARİYOBA” müziksiz kalmış. Günümüzde akordeon çalan bulununca sınırlı bir şekilde “Mariyoba” yapılır olmuş.
Geçen yıl 2005’te yeni bir düzenlemeyle zaten yayla niteliği taşıyan, turizme örnek köy seçilmiş Badzgireti (Maden) köyünde Mariyoba geleneği, yayla-köy turizminin geliştirilmesi ve kültürel geçmişin korunması, tanıtılması amacı ile dışarıya açılmasına köy halkı tarafından karar verilmiş, muhtar öncülüğünde ve çevre köylerin, il merkezinden gelenlerin katılımıyla coşkuyla gerçekleştirilmişti.
Yaylaya kadar olan yürüyüş geleneği köyün en altından şenlik alanına kadar yürüyüş tekrarlanma şeklinde yaşatılması uygun görülmüş. Çünkü şehir hayatına alışanların ve şehirli misafirlerin yaylaya kadar zorlu yolda yürümesi bugün nerdeyse imkansız hale gelmiştir.
Bu nedenle Komouban’dan (aşağı mahalle) başlayan yürüyüşle tüm köy halkı toplanmış ve Tpipirti’ye (göl kenarı) kadar düzlük yerlerde köy içinde akordeon eşliğinde horonlar oynana oynana şenlik alanına yüründü. Mariyoba kafilesinin şenlik alanına gelmesiyle, şenlik programıda başladı.
Şenliğe Artvin’in ünlü sanatçılarından akordeonuyla ve yöreye has türküleriyle Mehmet Yılmaz ve Zafer Tekgümüş katılarak coşkuyu doruklara taşımıştır. Akordeonuyla Nurettin Demir, Erdoğan Avcı, Fazlı Yılmaz, İsmail sancar, tulumuyla Mürsel Demir ve çalışmalarını iki yıldır Artvin’de sürdüren "Grup Sinatle” üyeleri; Erdem Altun ve kardeşleri, akordeonda Suat Çelik, tulumda Yusuf Çelik’in oluşturuğu grup büyük hayranlıkla şenliklere katılanlar hayranlıkla dinlediler.
Mariyoba’nın süpriz sanatçısı ise İbrahim Özbayrak oldu. Güçlü sesini adeta Sotiana ve Sazgirele kadar ulaştır. Ayrıca şenliğin diğer bir süprizi ise Gürcüstan’ın ünlü müzisyeni “Zumba” nın “Mariyoba” şenliğine gelişi ve pandurisi ile gece verdiği dinletinin kattığı renk olmuştur. Grup Helesa’nın iki üyesi ve Kafdağı Topluluğu üyesi Kenan Yaşar ile birlikte müziksiz sadece sesleri ile verdikleri Gürcüce, Lazca konser şenliğe ayrı bir renk kattı.
Hiç susmayan akordeon ve tulum eşliğindeki horonların güzelliğine şenliğe tam kadro katılan "İmerhev Müzik ve Folklor Grubu" festivalin unutulmaz anlarını yaşattı. Kendine has koreografisi ve İmerhevi yansıtan otantik danslarıyla, giysileriyle büyük beğeni toplayan grup üyeleri (Badzgireti'den Uğur İmer Tanıyan, Deniz İmer Tanıyan, Uğur Ertekin, Yaşar Uygun, Fatih Meydan, Ube'den Ünal Gümüş, Dasamob'dan Şenol Gümüş, Olcay Gümüş, Sevgi Uzun) iki gün gösteri yaptılar. Grup şenlikte kendi derlemeleri olan Gogni Gogni ve Helgaşlila Gandaganlarına birer de klip çekmiştir.
Geçen yıl Uğur İmer Tanıyan tarafından derlenen ve İmerhev Müzik ve Folklor Grubu tarafından sergilenen ve kısa zamanda çok sevilen Gogni Gogni gibi İmerhevi Gandaganlarından "Helgaşlila” ilk kez ve süpriz parça olarak seslendirildi. Katılanlar tarafından çok beğenilen “Helgaşlila”nın sözleri Uğur İmer Tanıyan tarafından yazılmıştır. “Mariyoba” şenliğine ithaf edilen parçanın sözleri şöyle:
Bazdgiretis uknedan ra lamazi tba aris
İs çemi sakvareli, ra hania sad aris?
Helgaşlila gaşlila, sama ar dagvişlia,
Gogov ravay gihdeba, sama tan helgaşlila
Sakedniya serebi ertad gaviseirnot,
Sikvarulis dardebi ertad mevineliot
Helgaşlila gaşlila, sama ar dagvişlia,
Gogov ravay gikhdeba, sama tan helgaşlila
Pazar günü şenliği ziyaret eden değerli Artvin milletvekilimiz Yüksel Çorbacıoğlu da İmerhev Müzik ve Folklor Grubu'nun mendil alma “kintavri” oyununa katılarak, halkın sorunlarının yanında folklorü ile de yakından ilgilendiğini gösterdi ve büyük sempati topladı. Şenlikte halka hitap eden Yüksel Çorbacıoğlu, Mariyoba”nın dostluk, kardeşlik ve birlik anlamına geldiğini söyledi.
“Mariyoba”nın vazgeçilmez eğlencesi, yüzyıllar öncesinden kalma ve halen yaşatılan antik köy tiyatrosu “Berobana” şenliğe damgasını vurdu. Musa Çimen’in “beri” kılığına girdiği iki “dedopali” ve dört takhi (eli sopalı) ve tüm seyicilerin iştirakiyle yapılan berobana da yiyecekleri sopaya rağmen “dedopali”larla dans edebilenlerin bereketli bir yıl geçireceğine olan antik inanış sembolik olarak tazelenmiş oldu.
Şenlik Kaçkar TV ve Adjara TV tarafından izlendi. Şenliği ayrıca bir çok amatör kameraman tarafından kaydedildi. “Mariyoba” şenliklerine Amerika, Gürcüstan, Almanya’dan yabancı ve yerli çok sayıda turistte katıldı. İviyeti'den Yüksel Yılmaz’da şenliğe kalabalık bir grupla katıldı. Ube’den 4 minibüsle, Çihishevi’den bir kamyon dolusu insan olmak üzere Hevtzruli, Ziyosi, Zakiyeti vediğer İmerhevi köylerinden, il merkezinden yolların bozuk olmasına rağmen büyük bir kalabalık katıldı. Geçen yıl şenlikte söz verdikleri halde ve son güne kadar greyder göndermeyen yöneticilere halk sitemlerini dile getirdi.
Muhtar İsmail Tanıyan öncülüğünde şenlik komitesi yoğun çalışmalarıyla göze çarpan Uğur İmer Tanıyan, Yusuf Avcı, Fatih Meydan, Fevzi Aydın, Erdem Altun, Murat Avcı vd. son derece yorucu, aynı zamanda zevkli bu çalışmada tüm katılanlara, destek verenlere özellikle Artvin’de Bülbül Oto Renault - Tofaş servisi sahibi Dursun Bülbül’e teşekkürlerini bildirmişlerdir.
2007’de yine Badzgiret Göl Kenarı (Tpipirti) yeniden buluşmak üzere mutlu bir yorgunlukla şenlik pazar akşamı sona erdi.
Şenlik komitesi gelecek yıl yapılacak “Mariyoba” şenliği için şu çağrıyı yapıyor.
"2007’de yine “Mariyoba” dayız!.." "Kültürünü yaşat! Kendini anlat!.."