Gürcüçiftlik
Nuri ÇELEBİ
Gürcüçiftlik, Bolu’ya bağlı Düzce ve Yığılca ilçeleri merkezleri arasında bir yerleşim yeri. Güzel evleri, camisi, okulu ve içinden geçen Yığılca Çayı’ya hoş bir belde Gürcüçiftlik. Köyün sakinleri, Gürcüstan’dan göç edip buraya yerleştikleri için köye Gürcüçiftlik adı verilmiş. Burada yaşayanlar dinleri için göç etmişler, ama dillerini unutmamışlar. Köyde iki aileyle tanıştım. Bunlardan biri çok önceleri (‘93 Muhacereti) gelmiş, diğer aile ise üç yıl önce Gürcüstan’dan gelip yerleşmiş.
Selim Mahiroğlu’nun (Tok) ailesi Gürcüstan’ın Akho şehrinden gelmiş. Kendisi bu köyde doğmuş, 90 yaşında, rençperlik yapıyor. Kimseden yardım almadan kendi yaşamını sürdürebiliyor ve ihtiyaçlarını karşılayabiliyor. Eşi ise 85 yaşında; o da göçmen Helimoğullarından... Selim Mahiroğlu göçle ilgili şunları anlatıyor: “Biz İstanbul’a gemiyle gelmişiz. Batum’da gemi bir ay demirleyip beklemiş. İsteyen göç etmiş, istemeyen Gürcüstan’da Akho’da kalmış.” Amca oğulları Akho’da kalmış. Geçen yıl ağabeyimle onları Akho’da ziyaret ettik ve görüştük. Göç nedenleri arasında, cenaze ve dini törenlere baskı yapılması, ibadetlerini rahat yapamamaları gibi korkuların da bulunduğundan söz ettiler. Selim Mahiroğlu devam ediyor: “Devlet bize Adana’da yer göstermiş. Biz yer hakkımızdan vazgeçtik. Kendi imkânlarımızla Düzce’ye yerleştik. 60 altına almış bu yerleri babam. Dayımın oğulları ve akrabalarımız da İzmit’in Avnitepe ve Sarısu köylerine yerleşmişler. Görüşürüz, birbirimize gider geliriz. İki oğlum, üç kızım var. Yaşlılığımız dışında, eşimin ve benim hiçbir rahatsızlığımız yok”
Eteri Papaşvili, Gürcüstan’ın Rustavi şehrinde doğmuş. 23 yıl bir hastanede laborant olarak çalışmış. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Gürcüstan’da ekonomi bozulmuş, pahalılık almış başını yürümüş; eskiden iyi olan yaşamları çekilmez hale gelmiş. Bunun üzerine Eteri pazarcılık yapmaya gelmiş Türkiye’ye... Düzce’de pazarcılık yaparken, bir gün Gürcüçiftlik köyünden Osman Gezici “benimle evlenecek bir bayan var mı” diye sormuş Eteri’ye. Eteri de “ben varım” demiş ve evlenmişler. Üç yıldır Gürcüçiftlik köyünde yaşayan Eteri, Müslüman olmuş, Kuran okumayı öğrenmiş, namaz dualarını ezberlemiş. Merakımdan soruyorum Eteri’ye, “Hıristiyan iken Müslüman oldunuz. Nasıl bir duygu içindesiniz?” Eteri cevaplıyor beni. “Benim için din fark etmez. İkisini de Allah’a giden yol olarak görüyorum. Önemli olan eşimle anlaşmamız ve hayatın gerçekleri. İlk evliliğimden olan iki çocuğumu var Gürcüstan’da. Yakında çocuklarımı ve yakınlarımı görmek için eşimle birlikte Gürcüstan’a gideceğiz.”
Gürcüçiftlik sakinleri karınca duası gibi Gürcüce dualar biliyorlar. Nazar dualarıyla, üfürükle, Gürcüce şarkılarla, Gürcüce mevlitle karşılaşmak hiç de şaşırtıcı değil.