O AN
Ne zaman şiir yazıp
Dışarı çıksam evden
Ilık bir akşamdır o an
Ve alacakaranlık...
Selam, gökyüzü!
Merhaba, aydınlık Ay!
Her şeyde ben varım
Ve her şey bendedir o an.
Hava işte, şaşırtıcı buluş.
Nefes almak,
Her türlü keşiften üstün.
Bu hava,
Bu nefes tek varlığım benim.
Ve bu varlık
Sanmayın ki
Bir şaka.
Ne zaman şiir yazıp
Dışarı çıksam evden
Ilık bir akşamdır o an
Ve alacakaranlık...
SESSİZ ÇAĞRI
Buzağıyı otlatıyor
Küçük çocuk;
Sessizce çağırıyorum:
- Muhran!
Duyuyor.
Her yanda
Gezdiriyor gözlerini;
Çevrede
Hiç kimse görünmüyor.
- Hayal gördüm!
Diyor.
Sakinleşiyor...
Yeniden çağırıyorum:
- Muhran!
Gözlerini
Çevresinde yine
Gezdiriyor;
Çevresinde
Yine kimse yok
Ve...
Sesin geldiği yöne
Koşmaya başlıyor...
Koşuyor...
Koştukça büyüyor çocuk...
Yakınlaşıyor...
Koşuyor...
Sakalları çıkıyor...
Bedeni büyüyor...
Gittikçe yakınlaşıyor...
Kar yağıyor...
Hâlâ koşuyor...
Yağmur yağıyor...
Koşuyor hâlâ...
Ve büyüyor
Daha çok, daha çok büyüyor
Büyüdükçe yakınlaşıyor.
Günler geçiyor.
Aylar geçiyor.
Hızla geçiyor yıllar
(Yalnızca on beş dakikada,
Yalnızca on beş dakikada,-
Yirmi yıl geçiyor)
İşte,
Daha da yakınlaşıyor...
İşte, çok yakınımda...
Ve...
Sanki uykudan uyanıyorum,-
Benden başka,
Kimse yok.
Gürcüceden çeviren: FAHRETTİN ÇİLOĞLU