Gürcü Derneklerin Ortak Basın AçıklamasI: Abhazya Abhazyadır, Apsnı Değil!..
Kamuoyuna: Abhazya Abhazyadır, Apsnı Değil!.. (Gürcü Derneklerin Ortak Basın AçıklamasI)
Chveneburi NET
Abhaz dernekleri sürekli aşağıdaki linkte yer alan açıklamaya benzer basın açıklamaları yapıyor.
http://www.abhazyam.com/haber/4194/kadkden-elestiri.html
Türkiye'deki Gürcü dernekleri olarak kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacıyla yayımladığımız aşağıdaki basın açıklamasıyla, Türkiye'nin ve tüm dünya ülkelerinin toprak bütünlüğünü tanıdığı Gürcistan’ı karalama adına girişilen bu dezenformasyona kayıtsız kalmadığımızı ve kalmayacağımızı bir kez daha duyurmak istiyoruz. Kırım’ı işgaliyle Rusya’nın Gürcistan’ın iki bölgesini nasıl ve ne amaçla işgal ettiği daha da net biçimde ortaya çıkmış, yaptığımız bu açıklama bu açıdan da önem kazanmıştır.
KAMUOYUNA:
ABHAZYA ABHAZYADIR, APSNİ DEĞİL!..
Bir Kuzey Kafkas halkı olan ve Türkiye’de Abaza olarak biline Apsualar, birkaç yüzyıl öncesinde, kuzeyden gelen saldırılardan kaçarak Kafkas Dağlarının güneyine yerleştiler. Kuzey Kafkasya’da yaşadıkları toprakların adı büyük olasılıkla Apsni, Apsni’nin merkezi de Akva (Akua) idi. Akva adına, Batılı gezginlerin ve coğrafyacıların 16-17. yüzyıllarda yaptıkları Kuzey Kafkasya haritalarda da rastlanmaktadır. Apsualar, Güney Kafkasya’da, eski bir halk olan Abasgların yaşadıkları topraklara, sonradan adı Abhazya’ya dönüşen Abasgia’ya yerleştiler. Abasgia’yı “Apsni”, Abasgia’nın merkezi olan Sohumi kentini de “Akva” olarak adlandırdılar. 1921 yılında Sovyet Rusya’nın bağımsız Gürcistan’ı işgalinde Apsualar Bolşeviklerle işbirliği yaptı ve bunun karşılığında yaşadıkları topraklara kısa bir süre “birlik cumhuriyeti” statüsü verildi; Apsualar da bölge yönetiminde ön plana çıkarıldı. 1936 Sovyetler Birliği kurucu anayasasıyla ise, Ahhazya özerk cumhuriyet oldu. Göçlerinden yaklaşık üç-dört asır sonra, 1989 Sovyet nüfus sayımına göre Apsuaların Abhazya’daki nüfusu 90 bin kadardı ve toplam nüfus içindeki oranı yüzde 18 idi. Abhazya nüfusunun büyük çoğunluğu ise, Gürcülerden (yüzde 48), yine göç yoluyla bölgeye gelen Ruslar (yüzde 17) ve Ermeniler (yüzde 17) ile başka küçük etnik gruplardan oluşuyordu.
Bu girişi yapmamızın nedeni, 1990’ların başlarında savaş kışkırtıcılığı yapan ve Türkiye’den savaşçı yollayan Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi adına Erdeşan Kobaş’ın, 30 Ocak 2014 tarihli ve “Abhazya Abhazyadır” başlıklı basın bildirisidir. Bu basın bildirisi, yalanı tarih gibi sunmakta, Sovyetler Birliği’nin dağılması sırasında Abhazya’yı birlik cumhuriyeti gibi göstermektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılması sırasında Moskova’nın Güney Kafkasya’daki çıkarlarını korumak amacıyla başlattığı savaşı Gürcülerin üstüne atmaya gayret etmektedir. Oysa savaşın Moskova’nın kontrolünde Apsua çetelerinin eylemleriyle başladığını, Kuzey Kafkasyalı paralı askerlerin ve Rus ordusunun da katılmasıyla Gürcülere yönelik etnik temizlikle sonuçlandığını artık duymayan ve bilmeyen kalmadı. 1992-93 savaşında Rusya Devleti ve onun işbirlikçileri, başta Birleşmiş Milletler kararları olmak üzere pek çok uluslararası kuruluşların kararlarında etnik temizlikten sorumlu sayılmıştır. Rusya ve onun işbirlikçileri, 2008 yılında Gürcistan’ı işgalinde yeni etnik temizlik uygulaması nedeniyle uluslararası platformlarda bir kez daha aynı suçlamalara maruz kalmıştır. Türkiye’deki Apsua dernekleri ve komitelerinin eski açıklamalarında olduğu gibi bu açıklama da gerçekler çarpıtmakta, mazlum kisvesi altında Türkiye Cumhuriyeti’nden anlayış dilenilmekte, öte yandan aba altından sopa göstermektedir. Etnik temizlikten sorumlu yönetimin destekçisi Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi, kamuoyunu dünyada olup bitenden habersiz sayıp, özel hassasiyet yaratma yoluyla toplumdan destek bulacağı umuduyla da sözüm ona Gürcistan devletinin suçlarını saymaktadır. Oysa örtülmeye çalışılan bütün bu gerçeklere günümüzde uluslararası örgüt ve kuruluşların yayınları ve web siteleri üzerinden ulaşmak mümkündür; ne var ki Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi hâlâ 1990’ların başlarında yaşadığımızı sanıp kara propagandaya devam etmektedir.
Son yirmi yılda yaşanan tarihin özeti şudur: Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde, Güney Kafkasya ve Doğu Avrupa’da kontrolü tamamen kaybetmek istemeyen Moskova, bu bölgelerde “etnik savaşlar” başlatmış, bu savaşları da Moskova destekli silahlı gruplar veya ordular kazanmıştır. Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeniler, Gürcistan’ın Abhazya bölgesinde Apsualar ile Ermeniler ve Ruslar, yine Gürcistan’ın Güney Osetya bölgesinde (bu bölgenin adı, Sovyetler Birliği’nin kuruluş yıllarında Bolşeviklerle işbirliği yapan Osetleri ödüllendirmek için yapay olarak yaratılmıştı) Osetler, Moldova’nın Dinyester Kıysı bölgesinde Rus nüfusu, Moskova yönetimine “Truva atı” işlevi görmüş, buralarda Rusya Devleti tarafından kontrol edilen “fiili devletçikler” yaratılmıştır. Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi adına kaleme aldığı bildiride Erdeşan Kobaş’ın bağımsız devlet olarak lanse ettiği, Rusya ile Rusya’nın verdiği hibeler karşılığında Venezuela ve Nikaragua’nın tanımış olduğu “Ahbazya Devleti” de, Rusya’nın etnik temizlik üzerine inşa ettiği yapay ve geçici siyasi oluşumdan başka bir şey değildir. Bu siyasal oluşumun “resmi dili” ve “eğitim dili” bile Rusçadır. Bu yönetimi bağımsız Apsua devleti olarak tanıtmaya çabalayan kişi ve kurumlar da “kurnaz tüccar” misali gerçekleri gizlemekte, tarihi ve bugünü “yalanla ambalajlayıp” kamuoyuna sanmaktadır.
Biz aşağıda imzası bulunan sivil toplum teşkilatları, bu gerçekleri kamuoyuna bir kez daha hatırlatma ihtiyacı duymuş bulunuyoruz. Apsua ve Kuzey Kafkasyalı paralı askerlerin 1992-93 savaşında harabeye çevirdiği ve günümüzde Rus askeri üsleri bölgesi haline gelen Abhazya’nın yakın gelecekte, fiilen ve yeniden Gürcistan’ın özerk cumhuriyeti konumuna döneceğine inanıyoruz. Buradan kovulan halkların da evlerine geri dönmesiyle, artık Apsuaların da vatanı olan bu bölgede, bütün halkların birlikte refah içinde yaşayacağına inancımızı koruyoruz. Rusya’nın kontrolündeki Apsua dernekleri ve komitelerinin Türkiye’de sistematik biçimde yalan yaymalarını ve Gürcistan’a karşı karalama kampanyası yürütmelerini da kınıyoruz.
-------------------
Gürcü Kültür Evi Derneği
İnegöl Kafkas Folklör Derneği
Gürcü Kültür Merkezi Derneği
Gölcük Kafkas Kültür Derneği
Beykoz Batum Havalisi Derneği
Gemlik Acara Gürcüleri Derneği
Gürcistan Dostluk Derneği
İzmir Kemalpaşa Artvinliler Derneği
Kocaeli Kafkas Kartvel Kültür Derneği
Orhangazi Kafkas Kültür Derneği
Bir Kuzey Kafkas halkı olan ve Türkiye’de Abaza olarak biline Apsualar, birkaç yüzyıl öncesinde, kuzeyden gelen saldırılardan kaçarak Kafkas Dağlarının güneyine yerleştiler. Kuzey Kafkasya’da yaşadıkları toprakların adı büyük olasılıkla Apsni, Apsni’nin merkezi de Akva (Akua) idi. Akva adına, Batılı gezginlerin ve coğrafyacıların 16-17. yüzyıllarda yaptıkları Kuzey Kafkasya haritalarda da rastlanmaktadır. Apsualar, Güney Kafkasya’da, eski bir halk olan Abasgların yaşadıkları topraklara, sonradan adı Abhazya’ya dönüşen Abasgia’ya yerleştiler. Abasgia’yı “Apsni”, Abasgia’nın merkezi olan Sohumi kentini de “Akva” olarak adlandırdılar. 1921 yılında Sovyet Rusya’nın bağımsız Gürcistan’ı işgalinde Apsualar Bolşeviklerle işbirliği yaptı ve bunun karşılığında yaşadıkları topraklara kısa bir süre “birlik cumhuriyeti” statüsü verildi; Apsualar da bölge yönetiminde ön plana çıkarıldı. 1936 Sovyetler Birliği kurucu anayasasıyla ise, Ahhazya özerk cumhuriyet oldu. Göçlerinden yaklaşık üç-dört asır sonra, 1989 Sovyet nüfus sayımına göre Apsuaların Abhazya’daki nüfusu 90 bin kadardı ve toplam nüfus içindeki oranı yüzde 18 idi. Abhazya nüfusunun büyük çoğunluğu ise, Gürcülerden (yüzde 48), yine göç yoluyla bölgeye gelen Ruslar (yüzde 17) ve Ermeniler (yüzde 17) ile başka küçük etnik gruplardan oluşuyordu.
Bu girişi yapmamızın nedeni, 1990’ların başlarında savaş kışkırtıcılığı yapan ve Türkiye’den savaşçı yollayan Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi adına Erdeşan Kobaş’ın, 30 Ocak 2014 tarihli ve “Abhazya Abhazyadır” başlıklı basın bildirisidir. Bu basın bildirisi, yalanı tarih gibi sunmakta, Sovyetler Birliği’nin dağılması sırasında Abhazya’yı birlik cumhuriyeti gibi göstermektedir. Sovyetler Birliği’nin dağılması sırasında Moskova’nın Güney Kafkasya’daki çıkarlarını korumak amacıyla başlattığı savaşı Gürcülerin üstüne atmaya gayret etmektedir. Oysa savaşın Moskova’nın kontrolünde Apsua çetelerinin eylemleriyle başladığını, Kuzey Kafkasyalı paralı askerlerin ve Rus ordusunun da katılmasıyla Gürcülere yönelik etnik temizlikle sonuçlandığını artık duymayan ve bilmeyen kalmadı. 1992-93 savaşında Rusya Devleti ve onun işbirlikçileri, başta Birleşmiş Milletler kararları olmak üzere pek çok uluslararası kuruluşların kararlarında etnik temizlikten sorumlu sayılmıştır. Rusya ve onun işbirlikçileri, 2008 yılında Gürcistan’ı işgalinde yeni etnik temizlik uygulaması nedeniyle uluslararası platformlarda bir kez daha aynı suçlamalara maruz kalmıştır. Türkiye’deki Apsua dernekleri ve komitelerinin eski açıklamalarında olduğu gibi bu açıklama da gerçekler çarpıtmakta, mazlum kisvesi altında Türkiye Cumhuriyeti’nden anlayış dilenilmekte, öte yandan aba altından sopa göstermektedir. Etnik temizlikten sorumlu yönetimin destekçisi Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi, kamuoyunu dünyada olup bitenden habersiz sayıp, özel hassasiyet yaratma yoluyla toplumdan destek bulacağı umuduyla da sözüm ona Gürcistan devletinin suçlarını saymaktadır. Oysa örtülmeye çalışılan bütün bu gerçeklere günümüzde uluslararası örgüt ve kuruluşların yayınları ve web siteleri üzerinden ulaşmak mümkündür; ne var ki Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi hâlâ 1990’ların başlarında yaşadığımızı sanıp kara propagandaya devam etmektedir.
Son yirmi yılda yaşanan tarihin özeti şudur: Sovyetler Birliği’nin dağılma sürecinde, Güney Kafkasya ve Doğu Avrupa’da kontrolü tamamen kaybetmek istemeyen Moskova, bu bölgelerde “etnik savaşlar” başlatmış, bu savaşları da Moskova destekli silahlı gruplar veya ordular kazanmıştır. Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeniler, Gürcistan’ın Abhazya bölgesinde Apsualar ile Ermeniler ve Ruslar, yine Gürcistan’ın Güney Osetya bölgesinde (bu bölgenin adı, Sovyetler Birliği’nin kuruluş yıllarında Bolşeviklerle işbirliği yapan Osetleri ödüllendirmek için yapay olarak yaratılmıştı) Osetler, Moldova’nın Dinyester Kıysı bölgesinde Rus nüfusu, Moskova yönetimine “Truva atı” işlevi görmüş, buralarda Rusya Devleti tarafından kontrol edilen “fiili devletçikler” yaratılmıştır. Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi adına kaleme aldığı bildiride Erdeşan Kobaş’ın bağımsız devlet olarak lanse ettiği, Rusya ile Rusya’nın verdiği hibeler karşılığında Venezuela ve Nikaragua’nın tanımış olduğu “Ahbazya Devleti” de, Rusya’nın etnik temizlik üzerine inşa ettiği yapay ve geçici siyasi oluşumdan başka bir şey değildir. Bu siyasal oluşumun “resmi dili” ve “eğitim dili” bile Rusçadır. Bu yönetimi bağımsız Apsua devleti olarak tanıtmaya çabalayan kişi ve kurumlar da “kurnaz tüccar” misali gerçekleri gizlemekte, tarihi ve bugünü “yalanla ambalajlayıp” kamuoyuna sanmaktadır.
Biz aşağıda imzası bulunan sivil toplum teşkilatları, bu gerçekleri kamuoyuna bir kez daha hatırlatma ihtiyacı duymuş bulunuyoruz. Apsua ve Kuzey Kafkasyalı paralı askerlerin 1992-93 savaşında harabeye çevirdiği ve günümüzde Rus askeri üsleri bölgesi haline gelen Abhazya’nın yakın gelecekte, fiilen ve yeniden Gürcistan’ın özerk cumhuriyeti konumuna döneceğine inanıyoruz. Buradan kovulan halkların da evlerine geri dönmesiyle, artık Apsuaların da vatanı olan bu bölgede, bütün halkların birlikte refah içinde yaşayacağına inancımızı koruyoruz. Rusya’nın kontrolündeki Apsua dernekleri ve komitelerinin Türkiye’de sistematik biçimde yalan yaymalarını ve Gürcistan’a karşı karalama kampanyası yürütmelerini da kınıyoruz.
-------------------
Gürcü Kültür Evi Derneği
İnegöl Kafkas Folklör Derneği
Gürcü Kültür Merkezi Derneği
Gölcük Kafkas Kültür Derneği
Beykoz Batum Havalisi Derneği
Gemlik Acara Gürcüleri Derneği
Gürcistan Dostluk Derneği
İzmir Kemalpaşa Artvinliler Derneği
Kocaeli Kafkas Kartvel Kültür Derneği
Orhangazi Kafkas Kültür Derneği
İlgili Galeriler
