Çveneburi Kültürel Dergi Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Osman Nuri Mercan ile Yapılan Söyleşi
TÜRKİYELİ GÜRCÜLER GERİ KAZANILMALIDIR*
Koba Bedoidze
1 – Sizler;Çveneburi Kültürel Dergi, Chveneburi.Net ve Gürcü Haber.Com olarak Radyo ve TV’de Gürcü dilinde yayın için müracaat ettiniz, Avrupa Birliği kanunları ve prensiplerine %100 uyulsa dahi bunun gerçekleştirme yüzdesi nedir?
ONM: Bizler Türkiye Radyo Televizyonlarında (TRT’de) Gürcü dilinde yayın yapılması için yaptığımız müracaatı bu konuda Türk devletinin çıkardığı kanunun sınırları ve müsaadesi içinde talep ettik. Bu bir kanuni haktı ve biz de bu kanuni hakkı kullanmış olduk. Bu kanuna göre, haftada beş gün ve günde 30 dakikalık bir izin söz konusudur, yapılacak yayının içeriği de bellidir.
Mevcut kanuna göre biz müracaat etmeden dahi Gürcüce yayın yapılması gerekirdi. Ne yazık ki bu olmadı. Yayın yapılacağı gün 5 azınlık (kendi deyimleri ile mahalli) dilde yayın başladı. Bunlar Kürtçe, Zazaca (Kürtçe’nin bir lehçesi), Adigece (kendi deyimleri ile Çerkesce), Arnavutça ve Boşnakça’dır. Bu diller arasında Gürcüce ve Lazca yoktu. Bu beş dilden Arnavutça ve Boşnakça için kimse müracaat etmediği halde ve Türkiye’de bu iki dili bilen çok az insan olmasına rağmen devlettekiler kendileri bu dilleri uygun görmüşlerdi. Hatta Boşnaklar biz böyle bir yayın istemiyoruz diye bir bildiri dağıttılar. Lazca için müracaat olmasına rağmen sakıncalı gördüklerinden bu dilde yayın yapılmasını reddettiler.
Gürcü dilinde yayın yapılması her ne kadar kanun gereği olsa da bunun uygulanışı tamamen devletin yazılı olmayan yetkileri içindedir. Bizim yaptığımız müracaata 2 ay sonra cevap verdiler. Cevap şöyle idi: “Sizin müracaat dilekçenizi aldık ve kanunlar çerçevesinde inceliyoruz” . Bir yıla yakın zaman geçmesine rağmen, bu incelemeler bitmedi. Biz dün TRT’ye yeniden müracaat ettik, bu inceleme sonucunu bilmek istiyoruz dedik. Bizi destekleyen 840 elektronik imzayı da dilekçemize ekledik, bakalım ne zaman cevap verecekler ve nasıl cevap verecekler.
2 – Mümkünse, okuyucularımıza bu müracaatın gerekliliğinin nasıl oluştuğu konusunda bilgi veriniz.
ONM: Devletin kendisinin hazırladığı bir kanunla hak olarak verilen bu hakkı kullanmamak olamazdı. Bizler, bu hakkın kullanılması için son güne kadar Türkiye’de kurulu ve Gürcü/Gürcüstan adını kullanan iki vakıftan ve Gürcü ve Batumi adlarını kullanan 10 adet dernekten hareket bekledik, ne yazık ki bunlar hiçbir harekette bulunmadı. Hatta daha sonra öğrendiğimize göre bunların bir kısmı bu tür yayına karşı imişler. Ne yazık ki bu vakıfların ve derneklerin yöneticileri Gürcüstan’a geldiklerinde veya Gürcülerle beraber olduklarında çok büyük işler yapan kuruluşlar ve kişiler olarak kendilerini ortaya koyuyorlar, gerçekte ise yaptıkları bir-iki folklor gösterisi ve Gürcüstan’da iş yapmak için kendilerine dönük yaptıkları lobicilik faaliyetleridir.
Bizler, Türkiye’de Gürcü kültürü konusunda yayın yapan üç kurum olarak beklentilerimizin boşa çıkmasının ardından ortak bir dilekçe ile TRT’ye Gürcü dilinde yayın yapılması için müracaat ettik.
3 – Sizden önce başka azınlıklar bu tür talepte bulundular mı? Bulundularsa, nasıl bir sonuç elde ettiler?
ONM: Kürtler uzun yıllardan beri ana dillerinde yayın yapılması için mücadele ediyorlardı. Bunların bir kolu olan Zazalar da yayınla ilgili müracaatta bulundular. Türkiyeli Abhazlar da müracaat ettiler, fakat onların müracaatı da kabul görmedi. Laz’ların müracaatı tehlikeli görüldüğü için reddedildi. Diğer bazı etnik grupların da müracaat ettiği biliniyor. Bildiğim kadarıyla en son Çingeneler ana dillerinde yayın yapılması için müracaat ettiler, fakat sonucu ne oldu bilemiyorum (daha doğrusu henüz bir yayın söz konusu değil).
4 – Eğer talebiniz TRT’de kabul edilirse, Türkiye’nin hangi bölgelerinde bu program gerçekleştirilir? Ve kaç Gürcü bu programı seyredecektir?
ONM: Talebimiz kabul edilirse Gürcü ana dilinde bütün Türkiye’ye dönük devletin radyo ve TV’sinden günde yarım saatten 5 gün yayın yapılacaktır. Kaç Gürcü’nün seyredeceği bilinmiyor. Biz istiyoruz ki Türkiye’de yaşayan bütün Gürcüler seyretsin.
5 – Bilindiği gibi Türkiyeli Gürcülerin büyük çoğunluğu Gürcüce okuma yazma bilmiyor ve bu nedenle Gürcülerin yoğun yaşadığı bölgelerde Gürcü dilinde eğitim yapılabilir mi? Veya okul olmazsa dahi dil kursu açma imkanı var mıdır ?
ONM: Biz TRT’ye Gürcü dilinde yayın yapılması için müracaat ettiğimiz gün, T. C. Milli Eğitim Bakanlığı’na da başka bir dilekçe ile müracaat ederek Gürcü anadilinde okullarda eğitim yapılmasını talep ettik ve bunun bir insanlık hakkı olduğunu belirttik. İki ay sonra dilekçemize cevap aldık ve talebimizi reddettiler. Anayasa’nın bu tür bir eğitim yapılmasına müsaade etmediğini bildirdiler. Bizde Anayasa’nın bu konuda değişikliğe uğramasını ve bize Gürcü anadilinde eğitim imkanı sağlanmasını bekliyoruz.
Gürcüce kurslar belirli çerçevelerde açılabiliyor. Bunun için yasal bir engel yok, fakat bir şekilcilik var, yani kurs yeri ile ilgili, kitaplar ile ilgili vs. Ne yazık ki bu görev Türkiye’de mevcut Gürcü vakıf ve derneklerine ait, fakat onlar da bu işin karşısındalar. Bu arada Türkiye’de mevcut Gürcüstan diplomatik kuruluşlarının Gürcü dili öğretim kursları açmaması düşündürücü. Eğer Libya elçiliği-konsolosluğu Arapça, Rusya elçiliği-konsolosluğu Rusça, İngiliz-Fransız-İtalyan ve İspanyol diplomatik kuruluşları kendi dilleri için kurslar açıyorsa, Gürcüstan Elçiliği ve konsoloslukları niçin bu kursları açmıyor, bilemiyorum**.
6 – Yakın gelecekte Çveneburi Kültürel Dergi’nin Gürcü dilinde yayınını bekleyelim mi? Olursa ne zaman olur?
ONM: Çveneburi Kültürel Dergi’nin yakın gelecekte Gürcü dilinde yayın yapması çok zor. Biz Chveneburi.Net web sitemizi Gürcüce yayına da açtık. Site yayınlarının yarısına yakın kısmı artık Gürcüce yapılıyor. Türkiye’de Gürcü anadilinde yayın gerçekleşirse, Çveneburi Kültürel Dergi de Gürcüce yayın yapacaktır.
7 – Bu düşüncelerinizin gerçekleşmesine kim veya ne engel olabilir?
ONM: Bu işin gerçekleşmesinde hukuki bir engel yok. Tek zorluk bunu okuyacak okuyucunun olmamasıdır. Bizler, Türkçe yayın yaptığımız halde Türkiyeli Gürcülere bu dergiyi yeterince okutamıyoruz, bırakın Gürcüce bir dergiyi okutmayı. Olay yalnız Gürcüce bilmemek değil, maalesef beyinlerimizde de Gürcü kültürü iyice tahrifata uğramış.
8 – Sizce Gürcüstan Cumhuriyeti hükümeti ve Gürcü toplumu Türkiyeli Gürcülerin toplumsal ve kişisel açıdan gelişmesi için ne yapmalıdır? Sınırın iki yakasında oturan Gürcüler olarak daha da yakınlaşmak için neler yapmalıyız?
ONM: Gürcüstan hükümeti Türkiyeli Gürcülere sahip çıkmalıdır. Bu sahip çıkma iki komşu ülkenin iyi komşuluk ilişkileri içinde olmalıdır. Türkiyeli Gürcülere Gürcüstan vatandaşlığı sağlanmalıdır. Türkiye’ye dönük Gürcü TV ve radyoları yayın yapmalıdır ve kolayca seyredilmeli ve dinlenmelidir. Uyduda bütün Gürcü TV ve radyo istasyonlarına Türkiye’de yaşayan Gürcüler kolaylıkla ulaşabilmelidir.
Türkiyeli Gürcülerin Gürcüstan’da ücretsiz Gürcüce kurslarına katılmaları sağlanmalı ve Gürcüstan’da ücretsiz üniversite eğitimi verilmelidir. Türkiye’de yayın yapan ve faaliyet gösteren kuruluşlara teknik, eğitim, kültür ve mali yardımda bulunulmalıdır. Türkiye’de Gürcüstan devleti tarafından ücretsiz Gürcüce kurslar açılmalı ve Üniversitelerde Gürcü Dili ve Edebiyatı Bölümleri açılmalıdır. Yaz aylarında binlerce, on binlerce Türkiyeli Gürcü çocuklar ücretsiz olarak Gürcüstan’a götürülmeli ve onlara Gürcü kültürü öğretilmelidir. Kısaca Türkiyeli Gürcüler geri kazanılmalıdır, asimilasyon etkisinden arındırılmalıdır.
*Kviris Panorama Dergisi, Sayı 1, Mayıs 2005
Tbilisi-Gürcüstan
** Bu Söyleşi Yapıldıktan Sonra Ankara’da Gürcüstan Elçiliği’nin Elçilikte Gürcüce Kurslar açtığını öğrendik.Çok Sevinçliyiz.