Rusya Başbakanı Vladimir Putin’in ekonomik konular ile ilgili eski danışmanı Andrei İlarionov eski başkanına karşı iki yıldır sert muhalefet yürütüyor ve Kremlin politikalarını açık bir şekilde eleştiriyor. İlarionov, Rusya’nın (Ağustos ayında) Gürcistan’a saldırısının ilk günlerinde tavrını Kremlin karşıtı olarak net bir şekilde ortaya koydu ve Gürcistan–Rusya Savaşı’nın nedenleri üzerine olan görüşlerini 4 Eylül’de Ukrayna’daki Katon Enstitüsü Yaz Okulu öğrencilerine verdiği konferansta açıkladı.
Gürcistan’da meydana gelen savaşın başlama nedenini ortaya koymak çok önemli. Bu ordu birimlerinin tamamının (kara, hava, deniz) yer aldığı geniş ölçekli bir savaştı. Ateşkes antlaşmasına rağmen Gürcistan topraklarında savaş devam ediyor.
Eğer Kremlin bağımsız yaşamak isteyen halkları koruma amacında ise (önce) Çeçenya’yı tanımalıdır. Çeçen halkı onlarca yıldır bağımsızlık için savaşıyor ve iki yüz yıldır bağımsızlık için savaşmaktan geri hiç durmadı. Moskova Çeçenya’ya karşı tanklar, toplar, uçaklar, ağır silahlar ve kimyasal silahlar kullandı. Çeçen savaşçıların büyük kısmı kimyasal silahlar ile öldürüldü.
Çeçenya’da ve Tshinvali’de meydana gelen zarar ve kaybı birbirleri ile karşılaştırmak elbette ki imkânsızdır. Güney Osetya’daki savaşta yüz otuz dört kişi hayatını kaybetti. Bunların % 80’i savaşanlardan (Os), kalanlar ise sivillerden oluşuyordu. Elbette bir tek insanın bile ölmesi bir trajedi ancak bu sayıyı Çeçenya’da hayatını kaybedenlerle karşılaştıramayız bile. Çeçenya’da her iki taraftan 200.000 kişi hayatını kaybetti.
Rusya, Çeçenya ve Kosova’nın bağımsızlığını tanımadı. Hatta Abhazya ve Güney Osetya’yı tanıdıktan sonra bile Çeçenya ve Kosova’yı tanımadı. Rus Hükümeti açık bir şekilde çifte standart politikası uygulamaktadır.
Rusya’nın kendi vatandaşlarını korumak amacı ile Güney Osetya’ya girdiği yönündeki savı hiç de inandırıcı değil. Güney Osetya nüfusunun (Osların) % 90’ı Rusya vatandaşı fakat Güney Osetya’da yaklaşık 48.000 Os ve 20.000 Gürcü yaşıyor. Osların yaklaşık 10.000’i (Os kökenli) Dmitri Sanakoev liderliğindeki Tiflis güdümlü yönetimi desteklediler. Sanakoev, 90’lı yıllarda Os ayrılıkçı hareketinin önde gelen isimlerindendi. Daha sonra Kokoiti ile ters düştü ve yolunu ayırdı. Sanakoev, Güney Osetya topraklarında Gürcü ve Os köylerinin bulunduğu Gürcü kontrolündeki yerlerde kendi yönetimini oluşturdu.
Rusya eğer kendi vatandaşlarının durumları ile gerçekten ilgileniyorsa Türkmenistan’a bakmalı. Türkmenbaşı Hükümeti göreve geldiğinden beri Rus vatandaşlarının haklarını ihlal ediyor.
Rus Hükümeti’nin yaptıkları ile ilgili olarak Rus vatandaşlarını koruma amacı güttüğü yönündeki açıklamaları ikiyüzlülüktür. Bu açıklamalar savaş başlatma nedeni olarak kullanıldı.
Güney Osetya’da (sözde Gürcüler tarafından) etnik temizlik yapıldığına ilişkin zikredilen ilk sayı 1400, sonra 1600 ve daha sonra 3000 idi. Soykırım yapıldığına ilişkin ilk açıklama ise 8 Ağustos’ta saat 5.00’de Kokoiti tarafından yapıldı. Kokoiti, o sırada Java’da idi. Yani Tshinvali’de değildi. Kokoiti savaş başlar başlamaz Tshinvali’den ayrılmıştı. Rus resmi propagandası soykırım kurbanlarının sayısını 1600 olarak ilan etti. Aynı propaganda Vladikavkaz’a gelen Putin tarafından ölü sayısının onlarca olduğu ifade edilmesine rağmen sürdürüldü. Rus Genel Savcılık Bürosu’ndan bir araştırma grubunun konu ile ilgili bir aylık çalışması, toplam 134 Rus vatandaşının hayatını kaybettiğini, bunların % 80’inin savaşanlardan (Os) geri kalanının ise sivillerden oluştuğunu gösterdi. Uluslararası hukuk soykırım konusunda Ermeni Soykırımı, Yahudi Soykırımı ve 1994 yılında Ruanda’da yaşananlar olmak üzere üç dosyayı dikkate alıyor. Soykırım Sudan’da da tartışıldı. Bu ülkede yaklaşık yarım milyondan fazla insan öldü. Soykırım başka hiçbir dosyada tartışılmadı ve bu olay (Sudan’daki) etnik temizlik olarak nitelendirildi.
30.000 Arnavut’un öldürülmesine ve yaklaşık bir milyonunun topraklarından sürülmesine rağmen Kosova dosyası için bile soykırım terimi kullanılmadı.
Gürcüler ve Abhazların birbirlerini öldürmeleri etnik temizlik olarak tanımlanmalıdır. 1992–1993 yıllarında meydana gelen çatışmalarda 3000 Abhaz ve 17.000 Gürcü katledildi. Sovyetler Birliği’nin dağılması sonrası Abhazya nüfusunun % 17’si Abhazlardan % 52’si Gürcülerden oluşuyordu. Abhazya olaylarından sonra 250.000 Gürcü Abhazya topraklarından çıkartıldı. Gürcüler bugün sadece Gali Bölgesi’de (Abhazya) yaşıyorlar. Gürcü–Rus savaşları ile ilgili hiçbir resmi versiyon gerçeğe yakın değildir.
Bence Rusya ve Gürcistan arasında çıkan savaşın nedenleri Gürcistan’da son dört yılda meydana gelen gelişmelerle yakından ilişkilidir. Gürcistan’da bu süre zarfında ekonomik alanda da olmak üzere pek çok reform gerçekleştirildi. Gürcistan modern, Avrupalı ve demokratik bir devlet olarak gelişme gösterdi. Gürcistan’da güven duyulan bir hükümet oluşturuldu. Devlet kurumları şeffaf hale getirildi.
Dünya’da bu kadar kısa bir sürede üstelikte farklı alanlarda çok sayıda reformun oldukça başarılı bir şekilde gerçekleştirildiği başka bir ülke ismi veremem. Gürcistan ekonomisinin liberalizasyonu Gürcü devletinin hızla büyümesini sağladı. Gürcistan Ağustos olaylarından önce Rusya’ya elektro enerji ihraç ediyordu. 3–5 yıl önce büyük enerji problemleri ile uğraşan Gürcistan’ın enerji ihraç edeceğine kimse inanmazdı. Gürcistan’da ekonomik mucize gerçekleşmiştir.
Abhazya ve Güney Osetya, özellikle de Güney Osetya Stalin’in ekonomik olarak kuşatılmış bölgeleridir. Güney Osetya nüfusu (Oslar) son dört yıldır çalışmıyor ve Rusya bütçesinden her yıl artan oranda bir payla geçimlerini sağlıyorlar. Güney Osetya için ayrılan pay (bütçeden) geçen yıl 700 milyon dolar idi. Eğer bu parayı 40.000 Güney Osetya’lıya bölersek (Os sayısına) Moskova’nın kendi sınırları içindeki hiçbir bölgeyi Güney Osetya kadar finanse etmediği gerçeği ile karşı karşıya kalırız. Moskova uygulamada yerel nüfusu finanse ederek zayıflattı. Yerel nüfus tembelliğe alıştırıldı. Rus tankları ile birlikte Tshinvali’ye giden Rus gazeteciler su şebekelerindeki sorunun çözülmesi için usta bulunamadığını öğrendiler. Yerel halkın su şebekelerini neden tamir etmediğini sorduklarında ise “siz kendiniz yapın” cevabını aldılar. Putin’in emri ile Güney Osetya için ilave olarak 10 milyar ruble tahsis edildi.
Şu anda Cava’da (Güney Osetya) büyük bir askeri üs inşa ediliyor. Ağustos savaşından önce Rus tankları Cava’ya çekilmişti. Son dört yıldır Ruslar Güney Osetya’ya askeri teçhizat yığdı. Rus propagandası Kafkasya’da askeri harcamaları ve yatırımı en fazla olan devletin Gürcistan olduğu yönünde idi. Konuya ilişkin verileri karşılaştırdığımızda ise bunun böyle olmadığını anlıyoruz. 40.000 nüfusun yaşadığı (Ç.N: Ayrılıkçı yönetim altında yaşayan Oslardan bahsediyor) Güney Osetya 87 adet ağır top bataryasına sahip. Gürcistan’ın askeri harcamaları geçtiğimiz dört yılda otuz kat (30 milyon dolardan yaklaşık 1 milyar dolara) arttı. Gürcistan 2008 yılında askeri harcamalar için bütçesinden % 8 oranından bir pay ayırdı. Fakat Abhazya ve Güney Osetya bütçelerinde askeri harcamalara ayrılan pay daha yüksek oldu ve gerekenden fazla idi. Daha da önemlisi Abhazya ve Güney Osetya’nın silah gereksinimi Rusya tarafından karşılandı. Gürcistan’da her 1000 kişiden 6’sı askeri personel iken bu Abhazya’da 6o, Güney Osetya’da 65 oldu. Bu veriler bu bölgelerin Gürcistan’a göre 10 kat daha fazla askeri birime sahip olduğunu göstermektedir. Gürcistan 100.000 kişi için 4.6, Abhazya 35, Güney Osetya 190 ağır topa sahiptir. Gürcistan 100.000 kişi için 5 zırhlı araç birimine, Abhazya 75, Güney Osetya 391 zırhlı araç birimine sahiptir. Rusya, Mayıs ve Haziran aylarında çok yüksek miktarlarda askeri teçhizatı Abhazya ve Güney Osetya’ya yerleştirdi. Abhazya’ya 1500 zırhlı araç, ağır toplar, tanklar ve çeşitli askeri teçhizat sokuldu. Abhazya ve Güney Osetya’nın gayri safi yurtiçi hasılaları hakkında bilgi sahibi değiliz ancak yaklaşık olarak Abhazya’nın bütçesinin % 50’sini, Güney Osetya’nın % 60’ını silahlanmaya harcadığını söyleyebiliriz. Rusya’nın bu bölgeleri bedava silahlandırdığı ise açıktır.
Abhazya ve Güney Osetya’da 7 Ağustos’tan önce de Rus askeri üsleri mevcuttu. Rus Hükümeti’nin bu bölgelere ilişkin eğilimi Saakaşvili Hükümeti’nin iktidar olması ile değişti. Hatta Rus Hükümeti içinde hiç kimse bunu gizlemedi. Gürcistan’a karşı savaş dört yıl önce planlandı. Gürcistan’ın Acara sorununu acısız bir şekilde çözmesinden sonra Moskova Saakaşvili’yi nasıl devireceğini düşünmeye başladı. Rus enerji şirketlerinin başkanları 2005 yılında Kremlin’e çağrıldı ve hükümet şirket başkanlarına Gürcistan’a sağlanan elektro enerjide problem yaratmaları yönünde talimat verdi. Ancak bu, şirket başkanları tarafından reddedildi ve hükümet Gürcistan’a sağlanan enerji üzerinde kendisi problem yaratmaya koyuldu. Gürcistan’a giden petrol ve elektrik hatları havaya uçuruldu. Rus Hükümeti bu patlamaların arkasında teröristlerin olduğunu ilan etti. Daha sonra ise teröristlerin kullandığı patlayıcıların Rus gizli servisleri tarafından da kullanıldığı ortaya çıktı.
Gürcü gizli servisleri Rus ajanlarını tespit etti ve tutukladı ardından gürültü çıkarmadan Rus Hükümeti’ne iade etti. Buna rağmen Rus gizli servisleri Gürcistan’da çalışmayı durdurmadı. Aksine çalışmaları arttırıldı. Gürcü gizli servisleri 2006 yılında 4 Rus ajanını tutukladı. Bu ajanların Rusya’ya iadesi sırasında büyük gürültü koptu. Rusya Gürcistan’a karşı ekonomik ambargo başlattı. Taşımacılık, şarap ve “Borcomi” ambargosu birbirlerini izledi. Rusya, Abhazya ve Güney Osetya’daki askeri konumunu güçlendirdi. Rus diplomatları Gürcistan’da savaşın Eylül ayından önce olması gerektiğini saklamadılar. Rusya, Oçamçire ve Oçamçire–Sohumi arasındaki 54 km’lik demiryolu hattını rehabilite etti ve 50 kademe askeri teçhizatı Abhazya’ya yerleştirdi. Savaşın Abhazya’da başlayacağı yönünde bir düşünce mevcuttu. Gürcü köylerine 1 Ağustos’tan itibaren (Oslar tarafından) ateş açıldı. Gürcü köylerinden açılan karşı ateş sonrasında da Oslar durmadılar ve ağır silahlarla ateşe devam ettiler. Güney Osetya enformasyon departmanı 6 Ağustos’ta Rus askeri birimlerinin Güney Osetya topraklarında olduğunu gizlemedi. Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Nikolai Panko ve Keşif Birimi Başkanı 3 Ağustos’ta Tshinvali’ye geldi. Bu şahıslar Kokoiti ile görüştüler. Bu şahısların Rusya’ya geri dönmesinden sonra Kokoiti Cava’ya gitti ve 3 Ağustos günü Os nüfusun Tshinvali’den tahliyesine başlandı. Rusya savaşa ilişkin faaliyetlerine 3 Ağustos’ta başladı. 58. Ordu Gürcü sınırında seferber edildi ve Rusya bölgelerinden 9000 asker ile 700 zırhlı birlik sınıra gönderildi. Rus gönüllüler 6 Ağustos’ta Roki Tüneli’ni işgal etti. Rus haber kaynakları daha henüz savaş başlamadan 3 Ağustos günü Güney Osetya’da savaş başladığı yönünde haberler vermeye başladı. Gürcü Hükümeti 7 Ağustos’ta Osetlerle müzakere etme yolunu denedi. Gürcistan Reentegrasyon Bakanı Temur İakobaşvili Tshinvali’ye geldi ve Rus Başmüzakereci Popov ile buluşarak birlikte Kokoiti ile görüşmek istedi. Popov, arabasının lastiğinde problem meydana geldiğini ve buluşmaya gelemeyeceğini söyledi. Lastiğin yedeği ile değiştirilmesi teklif edildiğinde ise yedek lastiğinin de hasarlı olduğunu (Ç.N: Kısaca barış girişimlerini engelledi.) söyledi. İakobaşvili, Rus Barış Güçleri Komutanı Murat Kulahmedov ile bir araya geldi ve Kulahmedov, kendisine ateşkes önerdi. İakobaşvili saat 18.30’da, Kulahmedov’un önerisini Devlet Başkanı Miheil Saakaşvili’ye telefon ile iletti. Saakaşvili saat 19.00’da televizyonda yaptığı konuşmada Tiflis’in barış istediğini söyledi ve kesin bir ateşkese ulaşmayı talep etti. Saakaşvili tek taraflı ateşkes ilan etti ancak Oslar, Gürcü köyü Tamaraşeni ve diğer Gürcü köylerini saat 22.10’da bombalamaya başladılar.Tshinvali’de bulunan Rus gazeteciler kentte Os nüfusun bulunmadığını duyurdular. Resmi açıklamalara göre savaştan önce 34.000 kişi kentten tahliye edildi. Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı tank birlikleri ortaya çıktıktan sonra Gürcü Hükümeti savaşın Rus politikacılar tarafından çıkartıldığı sonucuna (kararına) vardı.
Üç yönde savaş başladı. Tshinvali saldırısı, Cava yakınındaki ve Roki civarındaki çatışmalar. İki tarafında ağır kayıpları oldu. Belirtilmesi gereken diğer bir konu da Roki Tüneli’nden giren tankların 10 Ağustos günü Tshinvali’ye vardığıdır. Rus birlikleri Kodori Vadisi’ni (Abhazya) de aynı zamanda işgal etti. Rus savaş gemileri Gürcü kıyılarına geldi. Rus Savunma Bakanlığı’na bağlı askeri bölükler Yukarı Larsi ve Gürcü–Ermeni sınırında hareketlendiler.
Savaşın bitmediği ve devam ettiği açıktır. Rus Hükümeti Gürcü Hükümetini devirmeyi hedeflediğini reddetmedi. Ayrıca Rusya, Gürcistan’ın Batı yanlısı seçiminin kendisi için kabul edilemez olduğunu hiç gizlemedi. Bence her şey bu günden sonra başlıyor. Rus hükümeti kendinden zayıf bir devlete saldırarak alçakça davrandı. Rusya tabi ki NATO üyesi Baltık devletlerine saldırmak istemeyecektir. Kiev’in Batı yanlısı gidişatı da elbette ki Rusya için kabul edilemezdir. Kiev’in Ağustos savaşında Gürcistan’ın yanında yer alması Moskova’nın hoşuna gitmemiştir.
Çeviren: Chveneburi.Net Haber Merkezi
İlgili Galeriler