Sovyet Abhazya (1920–1990)

Bolşevik Rusya ve Gürcistan arasında 1920 yılında imzalanan saldırmazlık antlaşmasına rağmen Sovyet Rusya 11. Kızıl Ordu birlikleri 11 Şubat 1921 tarihinde Gürcistan’a girdi ve başkent Tiflis’e doğru ilerledi. Eşzamanlı olarak Sovyet Rusya 9. Ordu (Kuban) birlikleri de 19 Şubat 1921 tarihinde Abhazya’ya girdi.

Sovyet Abhazya (1920–1990)
18 Şubat 2009 Çarşamba 10:49

Giorgi Nikoladze

Bolşevik Rusya ve Gürcistan arasında 1920 yılında imzalanan saldırmazlık antlaşmasına rağmen Sovyet Rusya 11. Kızıl Ordu birlikleri 11 Şubat 1921 tarihinde Gürcistan’a girdi ve başkent Tiflis’e doğru ilerledi. Eşzamanlı olarak Sovyet Rusya 9. Ordu (Kuban) birlikleri de 19 Şubat 1921 tarihinde Abhazya’ya girdi.

Bolşevik yanlısı yerel milislerin de desteklediği Sovyet Birlikleri, 23 Şubat–7 Mart arası meydana gelen bir dizi savaştan sonra Abhazya topraklarının büyük kısmını işgal etti ve kontrolü altına aldı. Sovyet ordusunun ilerleyişi komşu bölge Samegrelo’ya doğru devam etti.

4 Mart günü Sohumi’de Abhazya Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adındaki oluşum ile Sovyet iktidarı kuruldu. Bu yapı 21 Mayıs günü Tiflis’te Sovyet ordusu tarafından kurulan Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti adındaki Komünist rejim tarafından da tanındı. Bununla birlikte 16 Aralık günü Abhazya özel bir “Birlik Antlaşması” imzaladı. Bu antlaşmaya göre Abhazya egemenlik haklarının bir kısmını Sovyet Gürcistan’a devrediyordu.

Abhazya ve Gürcistan 13 Aralık 1922 tarihinde Transkafkasya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti’ne, 30 Aralık 1922’de ise Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ne katıldılar.

Abhazya’nın “Birlik Cumhuriyeti” olduğu yönündeki ikircikli (belirsiz, muğlâk) durumu Abhazya’nın 1 Nisan 1925 tarihli anayasasında yazılı idi. Çelişkili bir şekilde, Abhazya’nın 1924 Sovyet Anayasası’nda özerk cumhuriyet olduğuna dair daha önceki gönderme, Abhazya’nın statüsünün Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti içinde özerk statüye indirildiği tarih olan 1931 yılına kadar onaylanmamıştır. Diğer taraftan Abhazlar (birkaç Abhaz soylu dışında) Gürcistan’ın Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını kurma yönündeki son girişim olan “1924 Ağustos Ayaklanması”na katılmamışlardır.  

Stalin iktidarı döneminde, kendisi de Abhazyalı olan ve sonradan Transkafkasya Parti Sekreteri görevine getirilen Lavrenti Beria’nın emri ile Abhaz kökenli aydınlar ve komünist parti yöneticilerine karşı, Abhazya topraklarının kollektivizasyonuna (ortak kullanım) karşı direnişi kırmak için geniş bir temizlik faaliyeti yürütüldü. Abhaz parti lideri Lakoba 1936 yılının Aralık ayında Tiflis’te Beria’yı ziyareti sonrası ani bir şekilde hayatını kaybetti. Ölümünden sonra Lakoba’yı “halk düşmanı” ilan eden Lavrenti Beria’nın Lakoba’yı zehirlediğine (veya zehirlettiğine) dair güçlü ve yaygın bir kanı oluştu. Stalin tarafından uygulamaya konulan beş yıllık kalkınma planları Abhazya topraklarına (büyüyen tarım sektörünün işçi ihtiyacını karşılamak üzere) Ruslar, Ermeniler ve Yunanlıların yerleştirilmesi sonucunu doğurdu.  

Beria’nın 1953 yılında ölümünden sonra Abhazlara cumhuriyetin yönetiminde büyük ayrıcalıklar verildi. Sovyetler Birliği’nde mevcut otonom cumhuriyetlerin çoğunda olduğu gibi Sovyet Hükümeti kültürün, özellikle de edebiyatın gelişimini teşvik etti. Abhazlar için Kiril alfabesi temelinde yeni bir alfabe geliştirildi. Abhaz okulları açıldı ve yönetim geniş bir şekilde Abhazların ellerine verildi. Özerk cumhuriyetteki toplam nüfus içinde azınlık olmalarına karşın orantısız bir şekilde Abhazlar için belirli bürokratik görevlerde etnik kotalar koyuldu ve bu durum, Abhazlara politik gücü ellerinde tutmaları imkânını verdi. Bunun adı, yerel elit gruplara Sovyet rejimine destekleri karşılığında iktidardan pay verilmesi anlamına gelen “böl ve yönet” politikası idi. Haksız ayrımcılık ve çoğunluğun haklarının hiçe sayılması, Abhazya’da bulunan diğer etnik grupların – özellikle de çoğunluğu oluşturan Gürcülerin – kaygı ve rahatsızlık duymasına yol açtı. Bu da özerk cumhuriyet içinde etnik anlaşmazlıklara neden oldu.

Daha sonraki yıllarda Abhaz komünistler, özerk yapıda Abhazların daha fazla söz sahibi olması için girişimlerini arttırdılar. Fakat Abhaz komünistlerin bu çabaları Gürcü direnişine takıldı. Aşırı milliyetçi Abhazlar buldukları bir kaç fırsatta (en önemlisi 1978 yılında olanıdır), özerk cumhuriyetin Gürcistan’dan alınarak Rusya Sovyet Federe Sosyalist Cumhuriyeti’ne geçmesi yönünde Moskova’yı ikna etmeye çalıştılar. 1978 yılında Kremlin’in Gürcistan SSC’nin resmi dilini Gürcüce’den Rusça’ya dönüştürme girişimine Gürcüler yoğun ve geniş katılımlı gösterilerle cevap verdiler. Abhazlar ise kapalı ve açık alanlarda Kremlin’in bu girişimini destekleyen mitingler düzenledi. Kremlin’in Gürcülerin düzenledikleri kalabalık gösteriler karşısında geri adım atması sonucu Gürcüce anayasal nitelik kazandı. Abhazların ayrılıkçı eğilimlerine rağmen (Abhazların Gürcistan’dan ayrılarak Rusya SSC’ye katılma talebi Moskova tarafından kabul edilmemiştir.) Tiflis Abhazya’ya ciddi ekonomik ve kültürel ayrıcalıklar tanıdı. Yedi yıl boyunca Abhazya bütçesi için ek olarak 500 milyon ruble ayrıldı. Tiflis’in bu girişimleri ile Abhazya Devlet Üniversitesi (Abhazca, Gürcüce ve Rusça bölümleri ile), Sohumi’de bir halk oyunları topluluğu ve Abhaz dilinde yayın yapan bir TV kanalı kuruldu. Altyapı ve kültürel yatırımlar gerilimi kısmen azalttı ve Abhazya Gürcistan’ın (ve Sovyetler Birliği’nin) en refah ve zengin bölgesi durumuna geldi. Uygun coğrafi ve iklim koşullarına sahip Abhazya, yüz binlerce turistin ziyaret ettiği bir bölge oldu ve “Sovyet Rivierası” adı ile ünlendi.


Etiketler; #Abhazya #Sovyet

İlgili Galeriler
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.