Gürcüstan Aralık 1991’de bağımsızlığına kavuştuğunda Türkiye Bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olmuştur. O dönemde iktidarda Gamsahurdia iktidarı mevcuttu. Bu destek Gamshaurdia’nın azınlıklara ve muhalefete izlediği sert politikalar yüzünden Batı’dan dışlandığı dönemde gelmesi açısından önemli olmuştur.
III-TÜRKİYE – GÜRCİSTAN İLİŞKİLERİ
A-İki Ülkenin Siyasi İlişkileri
Gürcüstan Aralık 1991’de bağımsızlığına kavuştuğunda Türkiye Bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olmuştur. O dönemde iktidarda Gamsahurdia iktidarı mevcuttu. Bu destek Gamshaurdia’nın azınlıklara ve muhalefete izlediği sert politikalar yüzünden Batı’dan dışlandığı dönemde gelmesi açısından önemli olmuştur. Türkiye Gürcüstan’a karşı bu ülkenin bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik bir dış politika izlemiştir. Karabağ sorunu ile Ermenistan’a ambargo uygulayan Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’ya açılan en önemli kapısı haline gelmiştir. Bakü-Ceyhan boru hattının güzergahının Gürcüstan’dan geçecek olması bu ülkenin Türkiye için önemini daha da artırdı. Ancak iki ülke arasında Abhazya sorunu ve sınırdaki Rus askeri varlığı yüzünden bazı pürüzler çıkmasına rağmen resmi düzeyde hiçbir sorun yaşanmamıştır.
Bağımsızlığın ilk yıllarında yaklaşık 350000 Gürcü müslümanın yaşadığı Acara iki ülke ilişkileri için sorun olabilirdi. Başkenti Batum olan Türkiye sınırındaki bu bölgeye Sovyetler Birliği zamanında dini azınlık yurdu olarak değerlendirilip özerklik verilmişti. Acara bu özerkliğini Gürcüstan bağımsız olduktan sonra da korudu. Tiflis yönetimi bölgedeki halkın gürcüce konuşmasına rağmen müslüman olmasından dolayı Türkiye’ye daha fazla yakınlık duymasından çekiniyordu. Ancak Batum hem Ankara, hem de Tiflis ile iyi ve dengeli ilişkiler kurarak Gürcüstan’ı rahatlattı. Gürcüstan, Abhazya’daki Rus askerlerinin yerine Türk askerlerinin de dahil olacağı Karadeniz Barış Gücü’nün oluşturulmasını istedi. İki ülke ilişkileri Süleyman Demirel’in Temmuz 1997 ziyareti ile daha büyük ivme kazanmıştır. Bu ziyaret sırasında askeri işbirliği dahil pek çok ikili anlaşma imzalandı. Bakü –Ceyhan boru hattının hayata geçirilebilmesi için önemli adımlardan biri olan Türkiye-Gürcüstan enerji anlaşması Mart 1998’de imzalandı. Böylece Bakü-Ceyhan hattı için Tiflis de Türkiye’ye kesin destek vermiş oldu. Şubat 1998’de Şevardnadze’ye yapılan suikast girişimi ve Gürcüstan’da görevli 4 BM görevlisinin kaçırılması olaylarında Tiflis Moskovayı sorumlu tuttu. Bu olay ile Gürcü-Rus ilişkileri daha da bozuldu. Türkiye Rusya’yı Kafkasya’yı karıştırmakla suçladı ve Gürcüstan’a destek verdi.
Türkiye’de Abhaz kökenlilerin sayısı yaklaşık 500 000 kadardır. Abhazya özerk Bölgesinde yaşayan Abhazların sayısının 100 bin olduğu düşünülürse Türkiye’nin en büyük Abhaz ülkesi olduğu görülecektir. Batı ve Türkiye kamuoyunda bilinenin aksine Abhazlar Türk dilli bir halk değildir. Bölgede yaşayan Abhazların büyük çoğunluğu Ortodoks Hıristiyan’dır. Türkiye’deki Abhazlar ise müslümandır fakat bu farklılık destek olmasına engel olmamıştır. Abhazya sorununda Türkiye sürekli olarak Gürcüstan’ın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu ve sorunun bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu ve sorurun barışçıl çözüme ulaşmasını ifade etmiştir. Fakat Türkiye’deki bazı dernekler aracılığıyla Abhazya’ya 1000-2000 civarında Türk yurttaşı çatışmalara katıldı. Türkiye’deki Gürcülerin de bir kısmının aynı duygularla savaşa katılma isteğini, Şevardnadze Türkiye’nin iç çatışmasına neden olur gerekçesiyle geri çevirmiştir.
Türkiye’de 1,5 milyon Gürcü kökenli insan yaşamaktadır. Fakat bu oranın büyük bölümü Türkleşmiş durumdadır ve gürcü dilini sadece %25 i konuşabilmektedirler. Türk Gürcüleri müslüman oldukları için Tiflis’in saldırgan bir Ortodoks-Gürcü milliyetçiliği izlemesine karşıdırlar. Çünkü böyle bir politikadan Acara’daki Gürcü-müslümanlar da zarar göreceklerdir. Türkiye için Kafkasya gerek ülke güvenliği gerekse Orta Asya’ya ulaşmak açısından önemlidir. Gürcüstan Ermenistan sorunu nedeniyle Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’ya ulaşabilmek için kullanabileceği en kısa yol haline gelmiştir. Türkiye’nin stratejik çıkarları açısından Gürcüstan’ın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü önemlidir. Türkiye ile ilişkileri olan güçlü bir Gürcüstan, Azerbaycan ile hareket ederek Rusya’nın müttefiki durumunda olan İran ve Ermenistan ile olan fiziki temasını kesebilecektir. Ayrıca Türkiye’nin tarihi ve kültürel bağlarından dolayı ilgi duyduğu Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerine ve Çeçenistan’a giden en kısa yolda Gürcüstan’la iyi ilişkilerden geçmektedir.
B. Ticari Ve Ekonomik İlişkiler
İki ülke arasında 1990’lı yıllarda bavul ticarete ile başlayan ticari ilişkiler zamanla normal şeklini almıştır.
Türkiye’den Gürcüstan’a çoğunlukla sanayi mamulü mallar giderken Gürcüstan’dan daha çok hammaddeler ve kereste gelmektedir. Türkiye Gürcüstan ticareti sürekli bir artış göstermiştir.
Tablo 9 : Türkiye – Gürcüstan Dış Ticareti (1000$)
Kaynak : İTO,s.45,www.igeme.org.tr
1.İhracat
Gürcüstan’a yapılan ihracatta ilk sıraları, toplam ihracattaki %60 civarındaki pay ile temel gıda maddeleri almaktadır. Bunların dışında un ve tahıl ürünleri gelmektedir. 1998’e kadar başlıca un tedarikçisi durumunda olan Türkiye Rusya krizi ile Gürcüstan’a çok ucuz ve bol miktarda Rus unu gelmesiyle ülkemiz ihracatı önemli oranda düşmüştür. Diğer önemli ürünler ise, kakaolu gıdalar, şeker ve şekerli mamuller, hayvansal ve bitkisel yağlardır. İnşaat malzemeleri, oto yedek parça, temizlik maddeleri ve son yıllarda büro, mobilya malzemeleri önemli ihraç ürünlerimizdendir.
2.İthalat
Türkiye’nin Gürcüstan’dan yaptığı ithalat düşük bir seviyede gerçekleşmektedir. Çoğunlukla hurda demir, tomruk ve madeni yağlar gibi hammadde nitelikli ürünler ithal edilmektedir.
3.Anlaşma ve Protokoller
4. İki Ülke Arasında Ticarette Karşılaşılan Sorunlar:
Gürcüstan’da iş yaparken karşılaşılan sorunları, 70 yıl bir devlet altında yaşamış eski SSCB ülkeleri ile aynı siyasal ve ekonomik sistemi paylaşmış diğer Doğu Bloku ülkelerinde görülen sorunlardan ayırmak mümkün değildir. Kuşaklar boyunca bilinçli olarak dış dünyadaki gelişmelerden habersiz tutularak serbest ticaret, özel mülkiyet kavramlarından uzak bir eğitim sistemi ve sosyal çevre içerisinde yetiştirilen insanların ve özellikle de orta yaş ve üzeri grubun yeni sisteme uyum zorlukları içerisinde oldukları görülmektedir.
Türkiye-Gürcüstan arasındaki ticaret sürekli bir artış eğilimi gösterse de iki ülke arasındaki dış ticaret rakamları ve Türkiye’nin Gürcüstan’daki yatırımlarının miktarı potansiyelin altındadır. Firmalarımızın Gürcüstan faliyetlerindeki temel sıkıntısı finansman sorunudur. Ayrıca Gürcüstan’da modern bankacılık sisteminin yerleşmemiş olması nedeniyle nakit hareketlerinde ve akreditif işlemlerinde sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bunun yanında kambiyo mevzuatının yetersizliği para transferlerinde zorluklara neden olmaktadır.
İki ülke arasında yaşanan bir diğer sorun ise Sarp ve Kars sınır kapılarındaki altyapı eksiklikleridir.Hukuki altyapı ve kurumsallaşmadaki aksamalar ve fiziki altyapı yetersizlikleri de dış ticaret ilişkilerinde sorunlara yol açmaktadır. Bir diğer önemli sorun da bavul ticareti ile ülkeye giren Türk mallarının kalitesizliğinden dolayı Türk mallarına karşı duyulan önyargılardır. Gelir düzeyinin düşük olması sonucunda yasal olmayan kazanımların cazip hale gelmesi ve dükkan kiralarının yüksekliği ülkeden kaynaklanan diğer sorunlar olarak sıralanabilir.
IV- YABANCI YATIRIMLAR
1995 yılına gelinceye dek yabancı yatırımların bulunmadığı Gürcüstan’da sermaye yatırımların toplamı –50 milyon$ civarındadır. 1995’te gelen ilk yabancı yatırımların toplam tutarı 5 milyon $ dolayındadır. 1995’ten sonra yabancı sermaye girişleri oransal olarak çok artmıştır. Fakat miktar olarak değil, 196 yılında yabancı yatırımlar bir önceki yıla göre 7 kat artmıştır. 1997 yılında da %28 artmıştır. Toplam yatırımlar içinde yabancıların payı 3 yılda %50 seviyesini aşmıştır. 1998 yılının il dokuz aylık verilerine göre yabancı yatırımların 2/4’ünü aşan oran ile yatırımlarda öncü rolü iyice belirginleşmiştir. Yine 1998 ilk 9 ayında toplam yabancı yatırımların tutarı 145 milyon $ dır. oran ise %78 olmuştur.
Gürcüstan’da en büyük yatırımcılar çok yakın tutarlarla İsrail ve İrlanda’dır. Türkiye ve Rusya bu ülkelerin ardındadır. Yatırımcı ülke sayısı 97’yi bulmaktadır. En büyük yatırımcıların payı bile ancak %13’ü bulmaktadır. En büyük yatırımcıların payı bile ancak %13 ü bulmaktadır. Yatırımları n düşük olması nedeniyle 10 milyon $ sınırını aşan ülke sayısı 6’dır. ilk 10 ülke toplam yatırımlar içinde %85 pay almaktadır.
Gürcüstan’da toplam 70-80 civarında Türk girişimcisinin varlığından söz edilmekte ve 59’ı başkentte diğerleri ise Batım ve Poti’de faaliyet göstermektedir. Türk firmalarında çalışan sayısı yaklaşık 10 kişi dolayındadır. Türk çalışan sayısı üst kademelerde çalışan 2-3 kişi ile sınırlıdır. İnşaat ve haberleşme sektörlerinde bu sayılar 100 ve Türk personel sayısı 10’u bulabilmektedir.
Türk Yatırımlarının Sektörel Dağılımı
Firma Sayısı Payı (%)
Gıda 14 23,6
Hizmetler 11 20
Otobüs İşlet. 7 12,7
Haberleşme 3 5,4
İnşaat 4 5,4
Otomatik 3 5,4
Gürcü halkı batı mallarına çık açıktır ve markaya düşkünlük söz konusudur. Ayrıca bir mala olan tercihlerini değiştirme eğilimine sahip değildirler. Gürcü halkının tutuculuğuna göre pazara en önce girenin daha avantajlı olma durumu söz konusudur.
SONUÇ
Türkiye komşuları içinde problemleri en asgari olan ülke Gürcüstan konumundadır. Türkiye için Kafkasya ve Orta Asya Türk cumhuriyetlerine açılan köprü durumundadır. Türkiye ile ortak çıkarları vardır. Türkiye’nin dış politikada büyük önem verdiği Azeri petrolünün Batı pazarlarına ve sıcak denizlere indirilmesi için geliştirdiği Bakü-Ceyhan boru hattı Tiflis-Gürcüstan bağlantılı olup Gürcüstan tarafından içten desteklenmektedir. Bu proje iki ülkenin dayanışmasını artırmıştır.
Gürcüstan ekonomisinde temel dengeler yerine oturmuştur. Para piyasaları eksikliklerine rağmen istikrarlıdır. Ticari açıdan Doğu Bloku ülkelerine göre daha canlıdır. Halkı serbest ekonomiye daha çok uyum sağlamıştır. Genelde yabancılara ayrım yoktur. Başta Azerbaycan ve Ermenistan olmak üzere Rusya ve tüm bölge ülkelerinin ticaret için buluştukları bir kavşak ülkedir.Mütevazi ücret düzeyi, eğitilmiş ve çalışma disiplinine sahip bir nüfus avantajına sahiptir.Serbest piyasa ekonomisine geçme çabası içerisinde olan bu ülkenin gerekli üretim tesislerine sahip olabilmesi için sermaye ve yatırım yapacak girişimcilere ihtiyaçları bulunmaktadır.
Girişimcilerimizin kısa vade yerine uzun vadeli düşünerek hareket etmeleri, karı uzun vadede elde edebileceklerini bilmeleri gerekmektedir. %100 kendilerine ait firma ile çalışmayı tercih etmeleri, Gürcüstan’a gümrük vergisi ödeyerek dışarıdan mal getirip satmak yerine, Gürcüstan içerisinde yatırım yaparak ucuz işgücü, ve düşük girdi maliyetlerinden istifade etmeleri, peşin para ile çalışmaları, büyükelçiliğimiz ile temas halinde olmaları somut önerilerdir.
Gürcüstan ve Türkiye arasında ticarette karşılaşılan sorunlardan yola çıkılarak Batumi ve Poti limanlarının yenilenmesi ve genişletilmesi, Poti-Bakü ulaşım ve haberleşme bağlantılarının sağlanması, Sarp-Batum-Poti karayolunun yenilenmesi, Kars-Tiflis demiryolunun inşası, Tiflis havaalanının yenilenmesi gibi gelişmelerin iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
KAYNAKLAR:
1. BERDZENİŞVİLİ, Niko ve Simon CANAŞİA; “Gürcüstan Tarihi”, Çev: Hayri Hayrioğlu,Sorun Yayınları,Birinci Baskı,İstanbul ,1997.
2. İstanbul Ticaret Odası; “Gürcüstan Ülke Profili mevzuat ve Türk Girişimcileri”, Yayın No: 1999-5, Birinci Baskı, İstanbul,1999.
3. Temel Britannica, Hürriyet,cilt7,İstanbul,1993.
4. www.deik.org.tr
5. www.igeme.org.tr
6. TİKA; Avrasya Etüdleri: “Gürcüstan Ekonomisi Reform Sorunları” ,VLADEMİR PAPAVA, Cilt 2,Sayı 2,Yaz,1995.
7. Çveneburi Dergisi; “Türkiye’nin Gürcüstan Politikası”, Selçuk ÇOLAKOĞLU, Sayı 36-37,s.5-8.
8. GRİGORİANTZ, Alexandre ; “Kafkasya Halkları”, Çev: Doğan Yurdakul, Medya Ofset, Yeni Binyıl.
Ergün KAHYA (VASADZE) - ერგუნ ქაჰია (ვასაძე)
A-İki Ülkenin Siyasi İlişkileri
Gürcüstan Aralık 1991’de bağımsızlığına kavuştuğunda Türkiye Bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olmuştur. O dönemde iktidarda Gamsahurdia iktidarı mevcuttu. Bu destek Gamshaurdia’nın azınlıklara ve muhalefete izlediği sert politikalar yüzünden Batı’dan dışlandığı dönemde gelmesi açısından önemli olmuştur. Türkiye Gürcüstan’a karşı bu ülkenin bağımsızlığının ve toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik bir dış politika izlemiştir. Karabağ sorunu ile Ermenistan’a ambargo uygulayan Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’ya açılan en önemli kapısı haline gelmiştir. Bakü-Ceyhan boru hattının güzergahının Gürcüstan’dan geçecek olması bu ülkenin Türkiye için önemini daha da artırdı. Ancak iki ülke arasında Abhazya sorunu ve sınırdaki Rus askeri varlığı yüzünden bazı pürüzler çıkmasına rağmen resmi düzeyde hiçbir sorun yaşanmamıştır.
Bağımsızlığın ilk yıllarında yaklaşık 350000 Gürcü müslümanın yaşadığı Acara iki ülke ilişkileri için sorun olabilirdi. Başkenti Batum olan Türkiye sınırındaki bu bölgeye Sovyetler Birliği zamanında dini azınlık yurdu olarak değerlendirilip özerklik verilmişti. Acara bu özerkliğini Gürcüstan bağımsız olduktan sonra da korudu. Tiflis yönetimi bölgedeki halkın gürcüce konuşmasına rağmen müslüman olmasından dolayı Türkiye’ye daha fazla yakınlık duymasından çekiniyordu. Ancak Batum hem Ankara, hem de Tiflis ile iyi ve dengeli ilişkiler kurarak Gürcüstan’ı rahatlattı. Gürcüstan, Abhazya’daki Rus askerlerinin yerine Türk askerlerinin de dahil olacağı Karadeniz Barış Gücü’nün oluşturulmasını istedi. İki ülke ilişkileri Süleyman Demirel’in Temmuz 1997 ziyareti ile daha büyük ivme kazanmıştır. Bu ziyaret sırasında askeri işbirliği dahil pek çok ikili anlaşma imzalandı. Bakü –Ceyhan boru hattının hayata geçirilebilmesi için önemli adımlardan biri olan Türkiye-Gürcüstan enerji anlaşması Mart 1998’de imzalandı. Böylece Bakü-Ceyhan hattı için Tiflis de Türkiye’ye kesin destek vermiş oldu. Şubat 1998’de Şevardnadze’ye yapılan suikast girişimi ve Gürcüstan’da görevli 4 BM görevlisinin kaçırılması olaylarında Tiflis Moskovayı sorumlu tuttu. Bu olay ile Gürcü-Rus ilişkileri daha da bozuldu. Türkiye Rusya’yı Kafkasya’yı karıştırmakla suçladı ve Gürcüstan’a destek verdi.
Türkiye’de Abhaz kökenlilerin sayısı yaklaşık 500 000 kadardır. Abhazya özerk Bölgesinde yaşayan Abhazların sayısının 100 bin olduğu düşünülürse Türkiye’nin en büyük Abhaz ülkesi olduğu görülecektir. Batı ve Türkiye kamuoyunda bilinenin aksine Abhazlar Türk dilli bir halk değildir. Bölgede yaşayan Abhazların büyük çoğunluğu Ortodoks Hıristiyan’dır. Türkiye’deki Abhazlar ise müslümandır fakat bu farklılık destek olmasına engel olmamıştır. Abhazya sorununda Türkiye sürekli olarak Gürcüstan’ın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu ve sorunun bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu ve sorurun barışçıl çözüme ulaşmasını ifade etmiştir. Fakat Türkiye’deki bazı dernekler aracılığıyla Abhazya’ya 1000-2000 civarında Türk yurttaşı çatışmalara katıldı. Türkiye’deki Gürcülerin de bir kısmının aynı duygularla savaşa katılma isteğini, Şevardnadze Türkiye’nin iç çatışmasına neden olur gerekçesiyle geri çevirmiştir.
Türkiye’de 1,5 milyon Gürcü kökenli insan yaşamaktadır. Fakat bu oranın büyük bölümü Türkleşmiş durumdadır ve gürcü dilini sadece %25 i konuşabilmektedirler. Türk Gürcüleri müslüman oldukları için Tiflis’in saldırgan bir Ortodoks-Gürcü milliyetçiliği izlemesine karşıdırlar. Çünkü böyle bir politikadan Acara’daki Gürcü-müslümanlar da zarar göreceklerdir. Türkiye için Kafkasya gerek ülke güvenliği gerekse Orta Asya’ya ulaşmak açısından önemlidir. Gürcüstan Ermenistan sorunu nedeniyle Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’ya ulaşabilmek için kullanabileceği en kısa yol haline gelmiştir. Türkiye’nin stratejik çıkarları açısından Gürcüstan’ın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü önemlidir. Türkiye ile ilişkileri olan güçlü bir Gürcüstan, Azerbaycan ile hareket ederek Rusya’nın müttefiki durumunda olan İran ve Ermenistan ile olan fiziki temasını kesebilecektir. Ayrıca Türkiye’nin tarihi ve kültürel bağlarından dolayı ilgi duyduğu Kuzey Kafkasya Cumhuriyetlerine ve Çeçenistan’a giden en kısa yolda Gürcüstan’la iyi ilişkilerden geçmektedir.
B. Ticari Ve Ekonomik İlişkiler
İki ülke arasında 1990’lı yıllarda bavul ticarete ile başlayan ticari ilişkiler zamanla normal şeklini almıştır.
Türkiye’den Gürcüstan’a çoğunlukla sanayi mamulü mallar giderken Gürcüstan’dan daha çok hammaddeler ve kereste gelmektedir. Türkiye Gürcüstan ticareti sürekli bir artış göstermiştir.
Tablo 9 : Türkiye – Gürcüstan Dış Ticareti (1000$)
YILLAR | İHRACAT | İTHALAT | DENGE | HACİM |
1992 | 11,571 | 6,352 | 17,893 | 5,249 |
1993 | 34,498 | 21,894 | 56,392 | 12,604 |
1994 | 67 190 | 25 652 | 41 538 | 92 842 |
1995 | 68 126 | 50 157 | 17 969 | 118 283 |
1996 | 110 286 | 32 093 | 78 193 | 142 379 |
1997 | 173 510 | 65 934 | 107 576 | 234 444 |
1998 | 164 139 | 91 001 | 73 138 | 255 140 |
1999 | 114 197 | 93 291 | 20 906 | 207 488 |
1999 | 63 212 | 48 911 | 14 301 | 112 123 |
2000 (Ocak-Temmuz) | 73 408 | 88 652 | -15 244 | 162 060 |
1.İhracat
Gürcüstan’a yapılan ihracatta ilk sıraları, toplam ihracattaki %60 civarındaki pay ile temel gıda maddeleri almaktadır. Bunların dışında un ve tahıl ürünleri gelmektedir. 1998’e kadar başlıca un tedarikçisi durumunda olan Türkiye Rusya krizi ile Gürcüstan’a çok ucuz ve bol miktarda Rus unu gelmesiyle ülkemiz ihracatı önemli oranda düşmüştür. Diğer önemli ürünler ise, kakaolu gıdalar, şeker ve şekerli mamuller, hayvansal ve bitkisel yağlardır. İnşaat malzemeleri, oto yedek parça, temizlik maddeleri ve son yıllarda büro, mobilya malzemeleri önemli ihraç ürünlerimizdendir.
Gürcüstan’ın dış ticaretinde Türkiye ‘nin yeri: | ||
Toplam ihracatı içindeki payımız (1999) | : | %15,8 |
Toplam ithalatı içindeki payımız (1999) | : | %12,2 |
Türkiye’nin dış ticaretinde Gürcüstan’ın yeri: | ||
Toplam ihracatımız içindeki payı (1999) | : | %0.4 |
Toplam ithalatımız içindeki payı (1999) | : | %0.2 |
2.İthalat
Türkiye’nin Gürcüstan’dan yaptığı ithalat düşük bir seviyede gerçekleşmektedir. Çoğunlukla hurda demir, tomruk ve madeni yağlar gibi hammadde nitelikli ürünler ithal edilmektedir.
3.Anlaşma ve Protokoller
Ticaret ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması | : | 30.07.1992 |
Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Antlaşması | : | 30.07.1992 |
Ekonomik Konularda Yapılan Görüşmelere İlişkin Mutabakat Zaptı | : | 13.01.1994 |
KEK 1.Dönem Toplantısı Protokolü | : | 30.01.1997 |
4. İki Ülke Arasında Ticarette Karşılaşılan Sorunlar:
Gürcüstan’da iş yaparken karşılaşılan sorunları, 70 yıl bir devlet altında yaşamış eski SSCB ülkeleri ile aynı siyasal ve ekonomik sistemi paylaşmış diğer Doğu Bloku ülkelerinde görülen sorunlardan ayırmak mümkün değildir. Kuşaklar boyunca bilinçli olarak dış dünyadaki gelişmelerden habersiz tutularak serbest ticaret, özel mülkiyet kavramlarından uzak bir eğitim sistemi ve sosyal çevre içerisinde yetiştirilen insanların ve özellikle de orta yaş ve üzeri grubun yeni sisteme uyum zorlukları içerisinde oldukları görülmektedir.
Türkiye-Gürcüstan arasındaki ticaret sürekli bir artış eğilimi gösterse de iki ülke arasındaki dış ticaret rakamları ve Türkiye’nin Gürcüstan’daki yatırımlarının miktarı potansiyelin altındadır. Firmalarımızın Gürcüstan faliyetlerindeki temel sıkıntısı finansman sorunudur. Ayrıca Gürcüstan’da modern bankacılık sisteminin yerleşmemiş olması nedeniyle nakit hareketlerinde ve akreditif işlemlerinde sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bunun yanında kambiyo mevzuatının yetersizliği para transferlerinde zorluklara neden olmaktadır.
İki ülke arasında yaşanan bir diğer sorun ise Sarp ve Kars sınır kapılarındaki altyapı eksiklikleridir.Hukuki altyapı ve kurumsallaşmadaki aksamalar ve fiziki altyapı yetersizlikleri de dış ticaret ilişkilerinde sorunlara yol açmaktadır. Bir diğer önemli sorun da bavul ticareti ile ülkeye giren Türk mallarının kalitesizliğinden dolayı Türk mallarına karşı duyulan önyargılardır. Gelir düzeyinin düşük olması sonucunda yasal olmayan kazanımların cazip hale gelmesi ve dükkan kiralarının yüksekliği ülkeden kaynaklanan diğer sorunlar olarak sıralanabilir.
IV- YABANCI YATIRIMLAR
1995 yılına gelinceye dek yabancı yatırımların bulunmadığı Gürcüstan’da sermaye yatırımların toplamı –50 milyon$ civarındadır. 1995’te gelen ilk yabancı yatırımların toplam tutarı 5 milyon $ dolayındadır. 1995’ten sonra yabancı sermaye girişleri oransal olarak çok artmıştır. Fakat miktar olarak değil, 196 yılında yabancı yatırımlar bir önceki yıla göre 7 kat artmıştır. 1997 yılında da %28 artmıştır. Toplam yatırımlar içinde yabancıların payı 3 yılda %50 seviyesini aşmıştır. 1998 yılının il dokuz aylık verilerine göre yabancı yatırımların 2/4’ünü aşan oran ile yatırımlarda öncü rolü iyice belirginleşmiştir. Yine 1998 ilk 9 ayında toplam yabancı yatırımların tutarı 145 milyon $ dır. oran ise %78 olmuştur.
Gürcüstan’da en büyük yatırımcılar çok yakın tutarlarla İsrail ve İrlanda’dır. Türkiye ve Rusya bu ülkelerin ardındadır. Yatırımcı ülke sayısı 97’yi bulmaktadır. En büyük yatırımcıların payı bile ancak %13’ü bulmaktadır. En büyük yatırımcıların payı bile ancak %13 ü bulmaktadır. Yatırımları n düşük olması nedeniyle 10 milyon $ sınırını aşan ülke sayısı 6’dır. ilk 10 ülke toplam yatırımlar içinde %85 pay almaktadır.
Gürcüstan’da toplam 70-80 civarında Türk girişimcisinin varlığından söz edilmekte ve 59’ı başkentte diğerleri ise Batım ve Poti’de faaliyet göstermektedir. Türk firmalarında çalışan sayısı yaklaşık 10 kişi dolayındadır. Türk çalışan sayısı üst kademelerde çalışan 2-3 kişi ile sınırlıdır. İnşaat ve haberleşme sektörlerinde bu sayılar 100 ve Türk personel sayısı 10’u bulabilmektedir.
Türk Yatırımlarının Sektörel Dağılımı
Firma Sayısı Payı (%)
Gıda 14 23,6
Hizmetler 11 20
Otobüs İşlet. 7 12,7
Haberleşme 3 5,4
İnşaat 4 5,4
Otomatik 3 5,4
Gürcü halkı batı mallarına çık açıktır ve markaya düşkünlük söz konusudur. Ayrıca bir mala olan tercihlerini değiştirme eğilimine sahip değildirler. Gürcü halkının tutuculuğuna göre pazara en önce girenin daha avantajlı olma durumu söz konusudur.
SONUÇ
Türkiye komşuları içinde problemleri en asgari olan ülke Gürcüstan konumundadır. Türkiye için Kafkasya ve Orta Asya Türk cumhuriyetlerine açılan köprü durumundadır. Türkiye ile ortak çıkarları vardır. Türkiye’nin dış politikada büyük önem verdiği Azeri petrolünün Batı pazarlarına ve sıcak denizlere indirilmesi için geliştirdiği Bakü-Ceyhan boru hattı Tiflis-Gürcüstan bağlantılı olup Gürcüstan tarafından içten desteklenmektedir. Bu proje iki ülkenin dayanışmasını artırmıştır.
Gürcüstan ekonomisinde temel dengeler yerine oturmuştur. Para piyasaları eksikliklerine rağmen istikrarlıdır. Ticari açıdan Doğu Bloku ülkelerine göre daha canlıdır. Halkı serbest ekonomiye daha çok uyum sağlamıştır. Genelde yabancılara ayrım yoktur. Başta Azerbaycan ve Ermenistan olmak üzere Rusya ve tüm bölge ülkelerinin ticaret için buluştukları bir kavşak ülkedir.Mütevazi ücret düzeyi, eğitilmiş ve çalışma disiplinine sahip bir nüfus avantajına sahiptir.Serbest piyasa ekonomisine geçme çabası içerisinde olan bu ülkenin gerekli üretim tesislerine sahip olabilmesi için sermaye ve yatırım yapacak girişimcilere ihtiyaçları bulunmaktadır.
Girişimcilerimizin kısa vade yerine uzun vadeli düşünerek hareket etmeleri, karı uzun vadede elde edebileceklerini bilmeleri gerekmektedir. %100 kendilerine ait firma ile çalışmayı tercih etmeleri, Gürcüstan’a gümrük vergisi ödeyerek dışarıdan mal getirip satmak yerine, Gürcüstan içerisinde yatırım yaparak ucuz işgücü, ve düşük girdi maliyetlerinden istifade etmeleri, peşin para ile çalışmaları, büyükelçiliğimiz ile temas halinde olmaları somut önerilerdir.
Gürcüstan ve Türkiye arasında ticarette karşılaşılan sorunlardan yola çıkılarak Batumi ve Poti limanlarının yenilenmesi ve genişletilmesi, Poti-Bakü ulaşım ve haberleşme bağlantılarının sağlanması, Sarp-Batum-Poti karayolunun yenilenmesi, Kars-Tiflis demiryolunun inşası, Tiflis havaalanının yenilenmesi gibi gelişmelerin iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik işbirliğinin geliştirilmesine önemli katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
KAYNAKLAR:
1. BERDZENİŞVİLİ, Niko ve Simon CANAŞİA; “Gürcüstan Tarihi”, Çev: Hayri Hayrioğlu,Sorun Yayınları,Birinci Baskı,İstanbul ,1997.
2. İstanbul Ticaret Odası; “Gürcüstan Ülke Profili mevzuat ve Türk Girişimcileri”, Yayın No: 1999-5, Birinci Baskı, İstanbul,1999.
3. Temel Britannica, Hürriyet,cilt7,İstanbul,1993.
4. www.deik.org.tr
5. www.igeme.org.tr
6. TİKA; Avrasya Etüdleri: “Gürcüstan Ekonomisi Reform Sorunları” ,VLADEMİR PAPAVA, Cilt 2,Sayı 2,Yaz,1995.
7. Çveneburi Dergisi; “Türkiye’nin Gürcüstan Politikası”, Selçuk ÇOLAKOĞLU, Sayı 36-37,s.5-8.
8. GRİGORİANTZ, Alexandre ; “Kafkasya Halkları”, Çev: Doğan Yurdakul, Medya Ofset, Yeni Binyıl.
Ergün KAHYA (VASADZE) - ერგუნ ქაჰია (ვასაძე)
İlgili Galeriler